Amasya Üniversitesinin ev sahipliğindeki sempozyum, Milli Hakimiyet Yerleşkesi Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Sempozyum ilk gün programına Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, Makedonya Fon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Yunus Emre Tansü, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulrezak Altun, Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamza Çakır, Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir, TRT AVAZ Koordinatör Yardımcısı Ertuğrul Harman’ın yanı sıra Kırgızistan, KKTC, Makedonya, Gürcistan, Azerbaycan ve ülke in farklı üniversitelerinden bilim insanları ve araştırmacılar katıldı. Sempozyum açış konuşmasını ise basın tarihi ve iletişim anında yaptığı çışmarla tanınan ve bu anın önemli bilim insanlarından biri an Prof. Dr. Korkmaz Alemdar yaptı.
Sempozyuma Gümüşhane Üniversitesi, Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi, Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi, Kazakistan Al Farabi Üniversitesi, Kırgızistan Türkiye-Manas Üniversitesi, Özbekistan Taşkent Medet ve Sanat Üniversitesi ile Makedonya Fon Üniversitesi des verdi.
Amasya Genelgesinin 100. Yılını Kutluyoruz
Amasya’nın Türk tarihi açısından önemli bir şehir duğunu beliren Rektörümüz Orbay; sempozyumun Amasya’da yapılmasını çok isabetli duğunu söyledi. Amasya’da tarihe yön veren ayların ve guların gerçekleştiğini, önemli şehzadelerin bu şehirde yetiştiğini, Millî Mücadeleye giden yda önemli adımların yine bu şehirde atıldığını söyleyen Orbay; Türk Dünyası Basın Sempozyumun da Amasya Tamiminin 100. yılı kutlamarı çerçevesinde Amasya Viliğinin koordinatörlüğünde yapıldığını duyurdu.
Türk Dünyası Basın Sempozyumunun önemli bir etkinlik duğunu söyleyen Orbay; ‘’Toplumların bilinçlendirilmesi, değiştirilmesi ve dönüştürülmesi noktasında iletişim kanlarının dukça önemi var. Atatürk ve silah arkadaşlarının 1919 yılında Amasya’da karar dıkları Amasya Tamimi, kurtuluş mücadelesine giden yda manifesto niteliğinde bir belgedir. O günkü şartlarda bu belge ‘Milletin istiklini milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ veciz sözüyle Anadu’ya yayılan bir kıvılcım arak yorumlanmaktadır. Türkiye’nin kendi coğrafyasında bir kutup yıldızı masının temel unrlarından bir tanesi de cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar basın emekçilerinin bu inkılapları toplumun her kesimine yayılması noktasından gösterdiği katkı ve emektir. Bugün her şey görsel ve sosy medya üzerinden gidiyor. Bilgi kanlarının çok çeşitli ması kirli bilginin daha çabuk yayılmasına ve gı operasyonlarının daha rahat yürütülmesine y açıyor. Geçtiği günlerde Etiyopya’da yaşanan uçak kazası sonucunda Almanya, Avusturya ve İngiltere’de yayınlanan haberlerde kazayla hiç ilgisi ve haber içeriğinde yer mamasına rağmen THY uçak filondan fotoğraf kullanımını buna örnek arak verilebilir. Toplumların anitik düşünebilmesinde basın emekçilerinin de rü duğunu biliyoruz. Sempozyum kapsamında Türk dünyasından, KKTC’den, Kırgızistan’dan, Azerbaycan’dan Gürcistan’dan, Bkan coğrafyasından çok farklı akademisyenler yine o coğrafyadaki özgürlük, hkın bilinçlendirilmesi ve dönüştürülmesi noktasında basın hayatıyla ilgili farklı yaklaşımlar lerle paylaştılar.’’ dedi.
Gençlerin gı operasyonlarına karşı dikkatli marı gerektiğini kaydeden Orbay; onlarda anitik düşünmelerini istedi. Orbay programa des veren üniversitelerin rektörlerine ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Türk Dünyasının Geniş ve Özlü Bir Kültüre Sahip
Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Başkanı Menderes Demir ise yaptığı konuşmada Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonunun 2014 yılında Ankara’da kurulduğunu söyleyerek federasyon çışmarı hakkında bilgi verdi. Federasyonun mesleki çışmarı yanında Türk dünyasının fikir ve sanat hayatına da katkı sağlamayı amaçladığını belirten Menderes; Türk dünyasının geniş ve özlü bir kültüre sahip duğunu ifade etti. Türk dünyasının kendi ajansını, kendi medyasını, kendi gazetesini kurması gerektiğini söyleyen Menderes; Rektörümüz nezdinde Türk Dünyası Basın Sempozyumuna katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
Türk Dünyasının En Büyük Sorunu İletişim Kopukluğu
Makedonya Fon Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yunus Emre Tansü da yaptığı konuşmada Türk dünyasındaki en büyük sorunlarından birisinin iletişim kopukluğu duğunu, bu iletişim kopukluğunun bu ve benzeri çışmarla ortadan kkacağını söyledi. Tansü, Amasya Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen Türk Dünyası Basın Sempozyumunun tarihsel, kültürel birtakım ortaklıkları unan Türk topluluklarının basının dünü, bugünü ve yarının birlikte konuşulması açısında son derece önemli bir ortam yarattığına dikkat çekti. Makedonya Fon Üniversitesi arak Türk Dünyası Basın Sempozyumunun ikincisinin düzenlemesine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacaklarını da sözlerine ekledi.
Türk Dünyasının Davası Dünyaya Adet Dağıtmak
Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Öğüt, “Manas Üniversitesi Türk dünyası için tın köprüdür. Türk dünyası, Orta Asya ile ilgili yapmak istediğiniz etkinliklerde bugün duğu gibi Manas Üniversitesi yanınızda yer acaktır. Bu yıl ilki gerçekleştirilen Türk Dünyası Basın Sempozyumu için son derece önemli ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi bu bilimsel toplantıda yerini mıştır. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi bir misyon üniversitedir. Misyonumuz ise Türk dünyasına hizmet etmektir.” dedi. Davası mayan milletlerin kaybup gideceğini belirten Öğüt; Türk dünyasının davasının ise dünyaya adet dağıtmak duğunu söyledi.
Bilgiyi Kontr Eden İnsan Zihnini Kontr Eder
Programın açılış numunu yapan Prof. Dr. Korkmaz Alemdar; İletişimin literatürde bilinen tarihlerden önce başladığını, Batı kaynaklı yazın üzerinden gitmek yerine kendi içi de de bunları abileceği i belirtti.
Prof. Dr. Alemdar özetle şu cümleleri kaydetti:
‘’Kurtuluş Savaşı’na öncülük eden bu coğrafyanın iletişim açısından da çok ayrıntılı incelenmesi gerektiğini her zaman düşünmüşümdür.
Bilgi her şeyin başıdır. Tarihin her döneminde bütün insan toplulukları için bilgi her zaman önemli muştur. Sümerler Mezopotamya’da uygarlıklarını yaratırken bilgiye başvurdular ve onların ortaya koyduğu medet tüm insan topluluklarına yayıldı.
Eski çağlardan 21. yüzyıl başlarına kadar bilgi yöneticilerin elindeyken artık günümüzün iletişim çağında bilgi herkesin tep ettiğin bir metaya dönüşmüştür.
18. yüzyılda Avrupa’da gelişen kapitizm ihtiyaç duyduğu bilgiye ulaşmak için iletişim aracı arak gazeteyi yarattı ve geliştirdi.
Gazetenin sonu geldi. Bugün Amerikan kapitizmin ulaştığı nokta gazeteyi ortadan rmaya başladı. Aşağı yukarı yirmi yıldır gazeteciliğin bittiği, gazeteciliğin öldüğü konunda tartışmar çok yoğun arak devam ediyor. Kapitizmin bir evresi gazeteyi yarattı, öbür evresi ortadan rıyor. Fakat ortadan kkmayan temel bir şey var; o da insanların bilgiye, habere gereksinimi ve bunu paylaşma isteği.
Hareketli harflerle matbaacılığı ilk anın Uygur Türkleri duğunu Çin’in tarihi kaynaklarında yazar. Fakat bu bilgiye Amerikan ve Batı kaynaklarında rastlayamayız. Bize de 1930’lu yıllarda bu bilgiyi veren bir Alman profesörüdür.
Uygurların ahşaptan yaptığı harfleri Çinliler nojileri daha ileri duğu için metden yapmışlardır. Her iki toplum da kapitist yapıya ulaşmadıkları için yani matbaanın ortaya koyduğu eserleri acak insan sayısını artıramadıkları ve bir pazar ekonomisi yaratamadıkları için bu icatlar ve keşifler coğrafyarında kıp orada bir fklorik öge arak varlıklarını sürdürmüşlerdir.
1450’de Gutenberg matbaayı duğunda Osmanlılar da bunu biliyorlardı; fakat kendi ülkelerinde buna ihtiyaç duyan insan sayısı az duğundan matbaa kullanarak Türk dilinde kitap çoğtmaya gereksinim duymadılar.
Bugün baktığımızda Amerikan hkının neredeyse yüzde ellisi günlük yaşamında okuma yazma ile akı değildir; ama buna rağmen Amerikan nojisi son derece ileridir. Çünkü bu nojiyi sadece kendi insanları için değil küresel çapta bir egemenlik kurmak için de kullanıyor.
Bilgiyi kontr eden insan zihnin kontr eder. Eğer kkıp üniversitelerinizde tamamen Batı kaynaklı bilgi verirseniz zihninizin de kontr edilmesine izin verirsiniz. Bilgiye ulaşmaya evet; ama önce kendi bildiklerinizin değerinin farkına varmıyız ve bu bilgileri kullanmanın önemli duğunu keşfetmeliyiz. Daha sonra bu bilgiyi başkarıyla kıyaslamak ve eksikliklerini tamamlamak en doğru ydur.
Gençlerin Örnek Alabileceği Yaratıcı İnsanlar Bu Topraklarda Yetişti
Kurtuluş Savaşı başladığında Gazi Mustafa Kem, müthiş bir öngörüyle Anadu Ajansını kurdu. Bu kuruluşta Hide Edip ve Yunus Nadi’nin de nik katkılarının çok önemli duğunu biliyoruz. 1920’de kurulan Anadu Ajansı 1925 yılında anonim şirket hine getirildi. Dünyada Anadu Ajansı modelinde bir anonim ajans yok. Kooperatif ve özel haber ajansları var. Bu modelin ilginç yanı sermayesinin yarısı devletin, yarısının ise çışanlarının masıdır. Yönetim kurulu üyeleriyle, gazetecilere ait bir şirket. Fakat öyle bir planlama düşünmüşler ki devlet hisselerin yarısını kontr etse de karar organı an genel kurulda çoğunluk gazetecilerin.
Evrensel küresel çapta iletişim tarihine baktığınızda Türklerin başka büyük imparatorluklar gibi yaptığı pek çok kurumu görüyornuz. Yu, köprüyü, postacıyı, atlı arabayı, ulağı, menzil örgütünü biliyoruz. Ama küresel çapta baktığımızda 1925’te Anadu Ajansına kazandırılan yapının dünyanın hiç yerinde madığını görüyoruz. Bizden öncekiler bu yapıyı uşturmuşlar ama bilmiyoruz. Bunu 90’lı yıllardan beri biliyoruz; ama ben bunu meslektaşlarıma anlattığımda onları ikna edemedim, çünkü yaptığımıza inanmadılar. Gençler için söylüyorum geçmişte örnek abileceğiniz çok yaratıcı insanlar bu topraklarda yetişti.
Bilgi çağında bilginin başka yerlerde üretildiğini iyi biliyoruz. Bilgi, Amerika da üretiliyor. Orada devlet dünya pitikarında egemen abilmek için askeri çışmarı inanılmaz desliyor. Biz bugün ha Amerikan üniversitelerinde üretilen kuramları çocuklarımıza anlatmakla meşgulüz. O bilgiler burarda da var; ama onlara inanıp güvenip yazdıklarına kulak vermemişiz. Reşat Nuri’yi sadece bir edebiyatçı arak görmüşüz; ama onun döneminin tanığı abileceğini görüp de söylediklerine kulak vermemişiz. Yakup Kadri’yi okuduğumuzda insanımızın nasıl bir psikojisi ve yapısı duğunun ipuçlarını acağımıza itibar etmemişiz. Onun için Amerika’dan gelen adına pitik psikoji denilen ve yepyeni bir an zannettiği anın yazarlarını okuyarak insanı çözmeye çışıyoruz.
Dünya ticaret ve bilgi üzerine kurulu. Ticarette ne kadar varsanız o kadar önemlisiniz; ticareti aynı zamanda bilgiyle yürütürseniz o kadar da güçlüsünüz.
Eğer bir üniversitede öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının daha bilgili ve bir şeyler yapar hde masını istiyorsak kütüphaneleri inanılmaz bir biçimde zengin mı.
Üniversitede okuyorsanız biraz gözünüzü kulağınız açıp başka üniversitedeki çocuklar ne okuyor, den farklı ne biliyor ne durumdayız, bunları sorgulamamız gerekiyor.’’
Bildiriler Kitap Olarak Yayınlanacak
Üniversite ev sahipliğinde yapılan ve Türk dünyasında ortak dil geliştirilecek anlardan birisi arak basının her yönüyle tartışıldığı sempozyuma yoğun katılım muştur. Bu kapsamda Türk dünyasında basının doğuşu, gelişimi; süreli yayınların ortaya çıkışı, modernleşme süreçlerinde basının yeri ve önemi gibi konular bilim insanlarınca ele ındı.
Sempozyum Düzenleme Komitesi tarafından yapılan açıklamaya göre; sempozyuma gönderilen tam metinler hakem süreci sonunda Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi (e-Gifder) Sempozyum Özel Sayısı arak; dergi özel sayısında yer mayan sempozyum bildirileri ise e-kitap Tam Metin Kitabında yayınlanacak.