CHP Gümüşhacıköy İlçe Başkanı Hasan Topal'dan, AK Parti İlçe Başkanı Ömer Civek'in yapmış olduğu açıklamaya cevap.
Topal yaptığı açıklamada; AKP İlçe Başkanı Sayın Ömer Civek 80 yılda yapılmayanlar bizim iktidarımız döneminde yapılmıştır diyor. Kendisi çok haklı. Çünkü
80 yılda ülkemiz ekonomik ve sosyal olarak büyük sıkıntılar içindeyken kurulan fabrikalar, limanlar, havaalanları ve bir sürü yatırım AKP döneminde yok pahasına babalar gibi satılmıştır. Sevr Antlaşması ile dağıtılan yurt toprakları Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasında imzalanan Lozan Antlaşması ile ülkemize kazandırılmıştır. Ege Denizi'ndeki 17 ada ile Türkiye'nin kendi sınırları dışındaki tek toprak parçası olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu AKP döneminde elimizden çıkmıştır. Zina 2004 yılında yine AKP döneminde suç olmaktan çıkarılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözüne inat ne yurt içinde ne de yurt dışında barıştan eser kalmamıştır. Milli Eğitim yap-boz tahtasına dönmüş, 7 tane bakan değişmiş, her bakan kendi sisteminin bir öncekinden daha iyi olduğunu söylemiştir. Sonuçta sınavlarda sıfır çeken öğrenci sayısında rekor kırılmış, eğitim fiyaskoyla sonuçlanmıştır. 80 yıl boyunca tarımda kendi kendisine yeten 7 ülkeden birisiyken AKP döneminde saman ithal eden ülke durumuna getirildik. Çiftçinin ürettiği mallar para etmezken; mazot, gübre, zirai ilaç ve diğer girdiler almış başını gitmiştir. İhale yolsuzlukları had safhaya ulaşmış, yandaş olmayanlar bırakın ihale almayı ihaleye bile sokulmamıştır. Sanayici kan ağlamaktadır. Kapatılan fabrika ve işyerlerinin haddi hesabı yoktur. İşsizlik 12.2'ye yükselmiş, iş bulamayanlar iş beğenmemekle suçlanmıştır. Sağlık sistemi çökmüş, devlet salgın döneminde 5 tane maskeyi dağıtamamış, devlet hastaneleri iyi yönetilemeyerek özel hastanelerin önü açılmıştır. Devletin dini adalettir sözü unutulmuştur. Hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku hakim olmuştur. Bu ülkenin vatandaşlarına “Taraf olmayan, bertaraf olur” denilerek, kendilerinden olmayanlar ve kendileri gibi düşünmeyenler hapislerde çürütülmüştür. Yine kendileri gibi düşünmeyen basın kuruluşları ya kapatılmış, ya da karartılmıştır. Ülke tutuklu gazeteciler cehennemine dönmüştür. Ülkenin yönetimi cemaatlere teslim edilmiştir. Önce Fethullahçılar ülkenin yönetimine hakim olmuş, aralarında geçimsizlik çıkınca kucak kucağa oturdukları Hoca Efendileri birden bire FETÖ oluvermiştir. Şimdi FETÖ'nün yerini diğer cemaatler almıştır. Ekonomi olabileceği en kötü durumdadır. Dolar ve Euro almış başını gitmiş, altın ise altın çağını yaşamaktadır. Her gün bir sürü esnafımız kepenk kapatmakta, karşılıksız çekler ve senetler rekor üstüne rekor kırmaktadır. Vatandaş evine ekmek götüremediği için kendisini sokak ortasında yakmaktadır. İcra dosyalarının sayısı her geçen gün katlanarak artmaktadır. Özgürlükler kısıtlanmış, sendikalar ve diğer sivil toplum örgütlerinin mücadele ve hak arama alanları kalmamış ve sesleri kesilmiştir. Baskılara boyun eğmeyenler hapislerde çürütülmüştür. Kadın cinayetleri ve çocuk istismarları olabildiğince artmış, cemaat yurtlarında meydana gelen taciz ve tecavüzlere bu ülkenin bakanı “bir kereden bir şey olmaz” diyerek olayı hafife almıştır. Birliğimizin ve beraberliğimizin sembolü olan milli bayramlarımızın kutlamalarının içi boşaltılmış, coşku kalmamış, kutlamamak için bir sürü bahane uydurulmuştur. Atatürk'e, Cumhuriyete ve bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele edenlere hakaret etmek ve sövmek marifet haline gelmiştir. Ülkemizin bu hale gelmesiyle ne kadar övünseniz azdır sayın başkanım…