CHP İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, bürokrat ve siyasetçilerin kamu görevlilerine getirilen yasak kapsamına alınıp hem emekli aylığı hem de kamudan ücret almasının engellenmesi ile kamu kurumlarında birden fazla görevde bulunarak birden fazla ücret veya aylık, huzur hakkı veya başka adlarla nitelendirilen ve ücret benzeri ödemeler almasını engellemeye yönelik kanun teklifi hazırladı, Meclis’e sundu.
“Mutlu bir azınlık refah içinde yaşarken, vatandaşlarımızın çoğunluğu ise yarınından emin olmadan yaşam mücadelesi veriyor” diyen CHP’li Murat Bakan, teklifin gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
‘Vatandaşa daha da kemer sıkmaları dayatılırken iktidar sahipleri birden fazla maaş alıyor’
“Liyakat sistemi yerine nepotizm, iltimas, torpil anlayışını egemen kılan anlayış nedeniyle, Türkiye yetişen yüksek eğitimli, zeki gençlerinin büyük bölümünü kaybediyor. Kariyer ve iş bulma konusundaki umutsuzluğun yanı sıra Türkiye’de ifade özgürlüğünün olmadığının düşünülmesi beyin göçü nedeniyle yaşadığımız entelektüel çölleşmenin temel nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Nisan 2021 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 816 lira, yoksulluk sınırı ise 9 bin 739 lira olarak hesaplanırken, vatandaşların ‘asgari ücret’ adı verilen sefalet ücretiyle geçinmesi beklenirken, 13 milyon emeklinin yaklaşık yüzde sekseni açlık sınırı altında maş alırken, vatandaşa daha da çok kemer sıkmaları dayatılırken ‘itibardan tasarruf etmeyen’ iktidar sahipleri birden fazla yerden farklı isimlerde maaş alıyor.
‘Kamu iştiraklerinin arpalık yapılmasını kabul etmiyoruz’
Bir tarafta hiçbir geliri olmayan işsiz milyonlar ve geçinmekte güçlük çeken vatandaşlarımız, diğer tarafta iki veya daha fazla yerden maaş alan Bakan Yardımcıları, üst kurul üyeleri, bürokratlar ve önceki dönem milletvekilleri var. Ülkede yaratılan katma değeri mutlu bir azınlığının elinde toplamak sorunları çözmez, artırır. Vatandaşlarımız varoluş mücadelesi verirken çaresizlikten eline ‘iş, aş’ yazıp intihar ettikleri unutulmamalı… İşe alım sürecini dahi partizanlaştıran iktidarın, kamu iştiraklerini kendi bürokratları için ek gelir kaynağı veya arpalık olarak kullanmasını kabul etmiyoruz. Kamu görevi asla zenginleşme makamı olarak görülemez. Devletin, bir avuç mutlu azınlık ve yandaşlar tarafından zenginleşme ve nüfuz alanı olması asla kabul edilemez.
‘Sadece ekonomik değil ahlaki yozlaşmaya da neden olarak devlet yönetiminde zaaf’
Halkın yoksulluğu, ekonomi yönetimi yoksunluğuyla ve iktidarın tercihleriyle açıklanabilir. Devlet yönetiminde önemli görevler üstlenen kişilerin, farklı kurumların yönetim kurulu üyeliklerinden de ayrıca maaş almaları sadece ekonomik olarak değil ahlaki olarak da yozlaşmaya neden olduğu gibi devlet yönetiminde de zaafa neden oluyor. Örneğin; Ulaştırma Bakan Yardımcısı aynı zamanda Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı. Hem denetleme yetkisi var hem de denetlediği şirketin yönetiminde yer alıyor. Cumhurbaşkanı Sözcüsü, TÜRKSAT’ın Yönetim Kurulu’nda yer alıyor. Birden fazla maaş alan siyasetçiler ve bürokratlar her gün basının ve sosyal medyanın ana gündemini oluşturuyor.
‘Liyakat yerine sadakat emeğin yerine partizanlığın galip gelmesi toplumun adalet duygusunu zedeliyor’
Bugün Cumhur İttifakı içinde yer alan siyasetçi ve bürokratların oluşturduğu dar bir kadronun ana görevlerinin yanında birden fazla kritik devlet kurumunda görev alması, bir yandan gelir adaletsizliğini derinleştirirken diğer yandan liyakat yerine sadakat, emeğin yerine partizanlığın galip gelmesi toplumun adalet duygusunu zedeliyor. Bu aynı zamanda iktidarın, çevresinde yer edinenlere pay, parsel, ihale, görev dağıtması birtakım ekipleşmeleri de doğuruyor.”
Kanun teklifi neleri öneriyor?
CHP’li Murat Bakan kanun teklifiyle; kamuda görev alanların kamu tüzel kişiliklerinde ikinci bir görev veya yönetim, denetim, kurul, organ üyeliği gibi görevlere getirilmesi halinde bunlara asli görevleri nedeniyle ödenen aylık veya ücret dışında ayrıca bir ek ödeme veya ücret ödenmemesini amaçlıyor.
Kanun teklifiyle ayrıca; sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı alanlardan kamuda çalışmaya başlayanların emekli aylığının kesilmesine ilişkin hükmün istisnası olarak düzenlenmiş bazı görevler ve görevlilerle ilgili değişiklik öngörüyor. Buna göre; Cumhurbaşkanı tarafından atanan veya görevlendirilenler, özel kanunlarında veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılanlar veya görev yapanlar da birden fazla ödeme almayacak. Bu kişilerin aylığının kesilmemesine ilişkin istisnai düzenlemeler kaldırılarak bu kişilerin de tek maaş almalarının sağlanması öngörülüyor.