Aile sağlığı merkezi çalışanları, 6 Ocak Pazartesi günü iş bırakacak. Aile hekimlerinin 3’üncü kez gerçekleştireceği eylem 5 gün sürecek.
Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan Hekim ve Aile Sağlığı Çalışanları,2.ve 3. basamaklarda çalışan Aile Hekimliği Asistan, Uzman ve Akademisyenleri ve Sahu kapsamında çalışan tüm Aile hekimleri ve ülkede kamuda çalışan tüm diş hekimleri için 6,7,8 Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakma eylemi yapma kararı alınmıştır.
İş Bırakma Eylemi: 6 - 7 - 8 Ocak 2025
Hekimsen yıllar boyunca hekimlerin kaybettiği haklarının yeniden tesisini sağlamak için kurulmuş bir sendikadır. Sağlık sektörü, kamu personeli içinde çalışma koşulları, maaş ve hak ediş miktarları üzerinde en fazla düzenleme ve düzeltme yapılan, buna karşın hak kayıplarını en fazla yaşamış sektör olmuştur. Son olarak Aile Hekimliği ve Diş Hekimliği mevzuat ve uygulamalarında yapılan değişiklikler sahada bu işin pratiğini yapan hekimlerin aksi yönde görüşlerine ve itirazlarına rağmen yapılmış, bu nedenle de hekim camiasında rahatsızlık ve motivasyon kaybına neden olmuştur.
Aile Hekimliği
Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler ve Bakanlığın sosyal medya paylaşımlarından anladığımıza göre; Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliğinin önceden hesap edilmemiş ve düzeltilmeye muhtaç olan yönleri mevcuttur. Yönetmeliğin uygulamaya konulmasıyla hesap edilmeyen durumlar iyice su yüzüne çıkmıştır.
Düzeltilmesi gereken konular:
HYP platformu AHBS programlarıyla entegre edilmeli, veri girişleri AHBS üzerinden yapılmalı, kullanıcı dostu çözümler üretilerek platform kolaylaştırılmalıdır.
Hekimin elinde olmayan durumlardaki eksik girişler nedeniyle teşvik ödemelerinde kesinti uygulanmamalıdır.Mesela kanser taramaları için sevk edilse bile taramaya gitmeyen hastaların tercihleri hekimlere kesinti olarak yansıtılmaktadır. Aile Sağlığı Merkezi şartlarında yapılamayan tetkikler nedeniyle yapılan izlem ve taramalar tamamlanmamış görünmekte, vatandaş sevk edildiği kuruma başvurup o kurumdaki hekim bu tetkiki yaptırmadıkça izlem tamamlanmış olarak yansıtılmamaktadır.
SİNA verilerinin güncel olmaması veri takibini zorlaştırmaktadır. Verilerin anlık olarak SİNA'ya yansıması sağlanmalıdır. Ayrıca istenen aşırı ayrıntılı veri çeşitliliği, aynı zamanda diğer görevleri ile zorlaştırılmış aile hekimliği uygulamalarında doğru olmayan veri girişleri ile Türkiye'nin istatistik sonuçlarında yanılsamaya zemin hazırlayacaktır.
Vatandaşın ASM'ye yılda 6'dan fazla başvurması ya da 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarına fazla başvurması, 6 aylık periyotlardan önce veya sonra başvurması; Aile Hekiminin değil, vatandaşın tercihidir. Vatandaşın tercihinden Aile Hekimi mesul tutulmamalıdır.Vatandaşın aile hekimine gerekli aralıklarla başvurmasının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinde sorumluluk alması için OECD ülkelerinde olduğu gibi sigorta kesintilerinde artış sağlanması gibi akılcı çözümler getirilmelidir.
Hasta memnuniyet puanı Aile Hekimlerinin çalışma koşullarına ve bilime dayalı Tıp uygulamaları için bir tehdit unsurudur. Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde bu sakınca dile getirilse de ABD ve Avrupa ülkelerinde bu uygulamanın yapıldığı öne sürülmüştür. Ancak ABD ve Avrupa ülkelerindeki hastaların vizyonu ile Türkiyedeki hastaların vizyonunun aynı olmadığı; yine ABD ve Avrupa ülkelerindeki hekim çalışma koşullarının, can güvenliğinin, refah seviyelerinin aynı olmadığı göz ardı edilmiştir. Diğer ülkelerdeki çalışma şartları sağlanmadan hekimi hastasına puanlatmak insaf ölçüleriyle bağdaşmamaktadır.
Akılcı ilaç oranına göre teşvik verilip verilmemesi "Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi Madde 6 – Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiçbir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder. Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir." hükmü ile çelişmektedir. Bu uygulama gereğince hekimlik mesleğinin icrasını kısıtlayacaktır.
Entegre Sağlık Tesislerinde çalışan aile hekimlerinin ihtiyaç olsun olmasın nöbet tutmaya zorlanması anlam verilebilir bir durum değildir. Nöbet tutma sayısına alt limit yerine üst limit konularak aile hekimliği uygulamalarını aksatmalarını önlemek yerine ihtiyaç olmayan birimlerde dahi nöbet tutma zorunluluğu getiren maddenin yeniden gözden geçirilmesi ve bilim ve mantık tabanına oturtulması gerekmektedir.
Sözleşme fesih sebepleri subjektif ifadelerle açıklanmış, suistimale ve mobbinge açık bırakılmıştır. Bu durum gelecekte haksız olarak sözleşme fesihleri sonucunda açılacak davalarda Bakanlığımızı karşı dava ücretleri ödemek zorunda bırakacak, haksızlığa uğrayan hekimlerde motivasyon kaybına ve adalet duygusunun örselenmesine neden olacaktır.
Sendikamız kuruluşundan bu yana her zaman eğitim süresi, iş güçlüğü, alınan risk gibi kriterlere göre ücretlendirme hiyerarşisinin korunması gerektiğini savunmuştur. Bu bağlamda uzman aile hekimlerinin eğitimlerinin de hakediş, destek ve teşviklerine yansıtılması gerekmektedir.Kronik hastalık tarama ve izlemlerinin ulusal düzeyde faydasının olduğuna inanıyor ve bahsettiğimiz olumsuzlukların giderilmesi kaydıyla destekliyoruz.
Diş Hekimliği
Kamuda görev yapan diş hekimlerinin, geçen yıl içerisinde yapılan artışın teşviklerine yansımasında, teşvik dağıtım oranlarının %24'lere düşürülmesi nedeniyle gelir kaybı olması ve en azından hastanelerdeki teşvik dağıtım oranı seviyesine yükseltilmesi gerekmektedir.
Diş hekimlerinin kendi çalışma düzenine uygun ve hastalarının diş tedavilerini gerçekleştirecek zaman dilimini kendisinin belirleyeceği Sağlık Bakanlığı'nın 2021/12 sayılı genelgesine uygun MHRS'sini belirleyerek çalışmalıdır.
Mevcut durumda idarenin belirlediği her ilde ve hatta aynı il içersindeki kurumlarda farklı sayıda uygulanan MHRS'den vazgeçilmelidir. Bu durum sadece diş muayenesi olan hasta sayısını artırırken, diş tedavisi olan hasta sayısını azaltmaktadır.
Diş hekimlerinin taban ve teşvik ek ödeme katsayıları, hak ettikleri seviyede değildir. Diş hekimlerinin taban ödeme ve teşvik ödeme katsayıları ile uzman diş hekimlerinin teşvik ek ödeme katsayıları artırılmalıdır. Bu taban ve teşvik ek ödeme katsayısı artırma talebi pratisyen hekimler içinde geçerlidir. Dolayısıyla tüm hekimlerin taban ve teşvik ödeme katsayıları dengeli ve sahadaki çalışma huzurunu bozmayacak bir düzenleme ile yeniden planlanmalıdır.
Diş hekimlerinin yaptıkları girişimsel işlemlerin SUT getirileri ile hastane döner sermayesine kazandırdıkları gelir yüksek olmasına rağmen, muayene teşhis ve tedavi puanları tıp hekimlerinden düşük olduğu için teşvik ek ödemeleri aynı hastanedeki tıp hekimlerine ve adsh'larda çalışan meslektaşlarına göre çok düşük kalan ilçe devlet hastanesi diş hekimlerine yeni bir düzenleme getirilmelidir.
Diş hekimlerinin çalışma koşulları iyileştirilmelidir. Hastaların mahremiyetine önem vererek, her bir diş hekiminin kendi muayene odasına sahip olması gerekmektedir. Bilimsel gereklere uygun şekilde diş hekimlerinin 4 el kuralına uygun çalışabilmesi için her hekime bir eğitimli ve donanımlı yardımcı ağız ve diş sağlığı teknikeri ataması yapılmalıdır.
Protez hizmet alım teknik şartnameleri, bilimsel kriterlere uygun olarak hazırlanmalı ve kaliteye öncelik verilmelidir.Protez hizmet alım ihalelerinde, diş hekimlerinden oluşan bir uzman kurul tarafından fiyat ve kalite dengesi kontrolü sağlanmalıdır. Birden fazla firma ile anlaşma yapılarak, hekimlerin laboratuvar seçme özgürlüğü sağlanmalıdır.
ADSM’lerde besleyici ve ücretsiz yemek hizmeti verilmelidir.Tüm diş hekimliği hizmetleri medulla sistemi üzerinden takip edilebilmelidir.Medula sisteminde girişimsel işlem kayıtlarının kısıtlaması kaldırılmalı, multidisipliner girişimsel işlemler aynı anda girilebilmelidir.
Diş hekimlerinin,girişimsel işlem puanları düzenli olarak değerlendirilmeli ve güncellenmelidir.Hastalardan gelen şikayetler, bir algoritma veya uzman bir ekip tarafından ön değerlendirmeye tabi tutulmalı, haksız ve hukuka aykırı görülen şikayetler doğrudan ilgili çalışana iletilmemelidir.
Acil durumlarda, hastaların daha hızlı bir şekilde tedavi alabilmeleri ve hekimlerin randevularının aksamaması için triaj sistemi oluşturulmalıdır.
Mesai dışı çalışmada puan kotası kaldırılmalıdır.
Üniversite öğrencisi olarak okurken aldıkları eğitimi bizzati halka hizmet vererek yapan diş hekimliği fakültesi öğrencilerinin stajı da SGK başlangıcı sayılmalıdır
İhtiyaç duyulan birimlere kadro açılarak yeni hekim alımları yapılmalı, geçici görevlendirmeler minimize edilmelidir.
Diş hekimlerinin bilimsel toplantılara katılımı teşvik edilmeli ve bu konuda maddi destek sağlanmalıdır.
Ortodontik tedavi, apeksifikasyon tedavileri, kronik apikal abse tedavileri, çok seanslı kanal tedavileri, hareketli protez aşamaları gibi uzun ve randevu sayısı fazla tedavi süreçlerine ayrı bir puanlama sistemi getirilmelidir.
Oral diagnoz ve radyoloji uzmanlık alanlarına özel bir puanlama sistemi oluşturulmalıdır.Çene cerrahisi ve periodontoloji uzmanlık dallarının ameliyat işlem puanları artırılmalıdır.Protetik Diş tedavilerinin işlem puanı artırılmalıdır.
Pedodonti muayene ve girişimsel tedavi puanları çocuklarla tedavinin güçlüğü ve zaman istemesi koşulları gözönünde bulundurularak artırılmalıdır. Pedodonti uzmanlarının MHRS sayıları çocuk hasta bakmanın özel durumları gözetilerek hekimlerin talepleri doğrultusunda düzenlenmelidir.
Çene Cerrahisi uzmanlarının MHRS randevuları acil hasta potansiyeli ve ameliyatların uzun sürme ihtimalleri göz önüne alınarak hekimlerin isteği doğrusu düzenlenmelidir.
Devlet hastanelerinde çalışan diş hekimlerinin çalışma koşulları, radyolojik ve tedavi ekipmanları günümüz modern koşulları ile uyuşmamaktadır. Röntgen cihazlarının bulunduğu odalarda kurşun levhaların olmaması meslektaşlarımızın sağlığını tehdit etmektedir. Bırakın dört el kuralı gereği yardımcı personel istihdamı temizlik elemanı bile olmayan ilkel koşularda tek başına çalıştırılan meslektaşlarımız bulunmaktadır. İlçe devlet hastanelerinin bu iptidai koşullarının acilen düzeltilmesi gerekmektedir.
Diş hekimliği fakültlerinden mezun olarak atanamayan on binlerce işsiz diş hekiminin durumu ve yüksek MHRS sayıları altında ezilen kamu diş hekimlerinin durumu göz önüne alınarak hızla yeni ADSM ve ADSH kurumları oluşturulup yeni diş hekimi alımına gidilmelidir.Diş hekimliği fakültelerinin eğitim kalitesi gözden geçirilmelidir. Yeni fakültelerin açılımı mezunlarının istihdam edilebilirliği göz önünde tutularak planlanmalıdır.
Sağlık Bakanlığı ve YÖK tarafından tıp hekimliği gibi yönetilmeye çalışılan diş hekimliğinin bir diğer sorunlu alanı ise üniversitelerdeki DUS ve doktora kadrolarıdır. Tıp hekimliğinde TUS sınavından sonra tıp fakültelerdeki lokal asistan alımları durdurulmuştur. Asistan eğitim sistemi tamamı ile TUS alımlarına bağlanmıştır. Ancak diş hekimliği öğrencilerinin eğitimi Tıp hekimlerinden çok farklıdır birebir girişimsel işlemlerin öğretilebilmesi için yüksek sayıda asistana ihtiyaç bulunmaktadır. Bundan dolayı fakülteler kendi bünyelerinde öğretim görevlisi alımına devam etmektedir. Bu alınan Öğretim görevlilerinin 4 ile 6 yıllık tezli ağır eğitim sürecine rağmen statülerinin DUS sınavıyla alınan Uzman Diş hekimlerinden farklı olması pratik alanda sorun yaratmaktadır. Bu durum Sağlık Bakanlığı ve YÖK tarafından oluşturulan uzman bir kurul ile bir an önce bir çözüme ulaştırılmalıdır.
Diş hekimliğinde Eğitim Araştırma Hastanelerinin henüz bulunmaması ve uzmanlık eğitiminin sadece diş hekimliĝi fakültelerde verilmesi sebebiyle Uzman Diş Hekimi yetiştirilmesi yetersiz kalmaktadır. Diş hekimliğinde de Eğitim Araştırma Hastaneleri kurulmalıdır .
İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ADSM ve ADSH'larda hayata geçirilmeye başlanan Vardiya Sistemi, diş hekimlerinin çalışma koşullarına uygun olmadığı farkına varılmalı ve ayrıca 657 Sayılı DMK'da yeri olmayan bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir.
Bakanlıkla yaptığımız bir dizi diyalog ve sonrasında üyelerimizin görüşlerini alarak yaptığımız anket sonucunda, bakanlığın somut ve kalıcı çözümler üretmesi ve konuya daha fazla dikkat çekmek için Hekimsen Yönetim Kurulu 6-7-8 Ocak tarihlerinde iş bırakma kararı almıştır.
İş Bırakma Eylemi: 6 - 7 - 8 Ocak 2025
Hekimsen Sendikası, 6 - 7 - 8 Ocak iş bırakma kararı almıştır. 178/2025 sayılı iş bırakma kararı ile Türkiye genelinde iş bırakma kararı uygulanacaktır. İş bırakma kararı ile 6 - 7 - 8 Ocak 2025 tarihinde tüm Türkiye'de
Bakanlığın yaptığı düzenlemeler açısından sahanın sesine kulak verilmemesi, sahanın ilettiği taleplerinkarşılık bulmaması nedeniyle Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan Hekim ve Aile Sağlığı Çalışanları,2.ve 3. basamaklarda çalışan Aile HekimliğiAsistan, Uzman ve Akademisyenleri ve Sahu kapsamında çalışan tüm Aile hekimleri ve ülkede kamuda çalışan tüm diş hekimleri için 6,7,8Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakma eylemi yapma kararı alınmıştır.
Aile Hekimliğinde olan meslektaşlarımıza esnek mesai süreleri iş bırakmaeylemi içinde olarak kabul edilmiştir. Ağız Diş Sağlığı Merkezlerimiz ise mesai saatlerini ve vardiyalı çalışma saatlerini kapsayacak şekilde işbırakma eylemi yapacaklardır
6 - 7 - 8 Ocak Diş Hekimleri İş Bırakacak mı?
Tüm Türkiye'de 6 - 7 - 8 Ocak 2025 tarihlerinde iş bırakma eylemi yapılacaktır. Kamuda çalışan tüm diş hekimleri için iş bırakma eylemi kapsamında Hekimsen Sendikası'nın 178/2025 sayılı kararına uyan sağlık çalışanları, o gün taciz ve güvenlik tehdidi gibi sebepler ile iş yerlerinde bulunmayacaktır.
6 - 7 - 8 Ocak Aile Hekimleri İş Bırakacak mı?
Hekimsen Sendikası'nın eylem kararı ile, Türkiye 6 - 7 - 8 Ocak aile hekimleri çalışıyor mu sorusunun yanıtı da belli oldu. 6 - 7 - 8 Ocak 2025 tarihlerinde tüm Türkiye genelinde yapılacak 6 - 7 - 8 Ocak Aile Hekimleri Eylemi kararına uyan aile hekimleri, o gün çalışmayacak.