“12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek"

İsmail Erdal

13-09-2024 15:12

“12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek"

  12 Eylül 1980’de Urfa’da görevdeydim. Sokağa çıkma yasağı hâlâ devam ediyordu. Bu dönemde ev baskınları sıkça yapılıyor, askeri birlikler evlere girip kitaplara bakıyor, fakat içeriklerine bakmadan sahiplerini suçluyorlardı. Ev aramalarında 6 asker başlarında bir rütbeli ile bulunuyor, herhangi bir kitap raftan çekilerek "Bu neden burada?" diye soruluyor, hiç anlamadıkları eserler dahi yasadışıymış gibi gösteriliyordu. Kitap okuma kültürü olmayan askerlerden biri raftan bir kitap alıp, “Komutanım, bunda sosyoloji yazıyor. Bunun da yazarı Nazım Hikmet,” diyerek, kitapları suç unsuru olarak gösteriyordu.

Bu dönemde birçok kitap yakıldı. Arkadaşım Ali Naci Koçak, sahip olduğu kitapları banyosunda yakmaya çalışıyordu. Kitapları yok etmek, o dönemin baskıcı rejiminde hayatta kalmanın bir yolu olarak görülüyordu. Ali Naci'nin banyosunda kitaplarını yakmasıyla apartmanın sıcak su boruları ısındı ve apartman sakinleri durumu fark edip yangın var sanarak itfaiyeye haber verdiler. İtfaiye ve polis olay yerine gelince Ali Naci, banyo yapıyorum diyerek durumu geçiştirmeye çalıştı, kitaplarını ise yatak çarşaflarına sararak başka yerlere taşımayı denedi. Bu olay, kitaplardan ne kadar korkulduğunu ve rejimin aydınlara, sanatçılara, yazarlara karşı duyduğu derin nefretin bir göstergesiydi.

12 Eylül, Türkiye’nin üzerinden ağır bir silindir gibi geçti. Sadece bireyleri değil, toplumu da dönüştürdü, korkuyla şekillendirdi. Darbeyi yapanlar, demokrasiyi getireceğiz, huzuru sağlayacağız diyordu. Ancak bu sözler büyük bir yalan olarak tarihe geçti. Gerçekte, Türkiye’nin geleceğinden çok şey aldılar, demokrasiyi yok ettiler, halkı sindirdiler ve özgür düşünceyi boğdular. Özellikle aydınlar, yazarlar, demokratlar bu baskı rejiminden en çok zarar görenlerdi. Birçok aydın öldürüldü, birçok aile paramparça oldu.

Darbeyle birlikte halkın üstüne kara bir bulut çöktü. Yıllar boyunca Türkiye’nin dört bir yanındaki köy okullarında çocuklara ışık tutan öğretmenler, aydınlar, sendikacılar, gazeteciler birer birer susturuldu. Demokrasiye inanan, insan haklarını savunan, halkın refahını düşünen herkes ya tutuklandı ya da işkencelerle susturuldu. Türkiye, sadece bireylerini değil, fikirlerini de kaybetti.

Bu süreçte özellikle okumuş, entelektüel kesim, darbenin hedefi oldu. Fikir özgürlüğünün, bilginin, sanatın düşman ilan edildiği bir döneme şahit olduk. İnsanlar kitaplarından korkar hale geldi. Özgürce kitap okumak, tartışmak, sanat yapmak, bilim üretmek imkânsız hale getirildi. Üniversitelerde akademik özgürlükler ortadan kalktı, sendikalar kapatıldı, muhalif sesler bastırıldı. Bir milletin gelişmesinin en temel dinamikleri olan özgür düşünce, bilim ve sanat yok edildi.

12 Eylül, Türkiye’nin ruhunu aldı. Yalnızca demokrasiye değil, insan haklarına, adalete, özgürlüğe de büyük darbe vurdu. Bugün içinde bulunduğumuz pek çok sosyal, ekonomik ve kültürel sorunun kökeninde o karanlık dönem yatıyor. Darbenin ardından kurulan baskı rejimi, yıllar içinde Türkiye’yi içine kapanık, özgüvenini yitirmiş, korku içinde yaşayan bir topluma dönüştürdü. Üretkenlik azaldı, eğitim seviyeleri düştü, tarım ve hayvancılık gibi ülkenin temel ekonomik faaliyetleri geriledi. Kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktık.

12 Eylül darbesinin sonuçları hâlâ hayatımızın her alanında hissediliyor. O dönemde kaybettiğimiz özgürlüklerin, yitirilen hayatların, söndürülen umutların yarattığı derin yaralar iyileşmedi. Bu ağır mirası taşımaya devam ediyoruz. Darbenin acımasız baskısı altında ezilen aydınlar ve halk, bugün bile tam anlamıyla ayağa kalkabilmiş değil. 12 Eylül’ün Türkiye’den aldıkları, geleceğimizi de etkileyen büyük kayıplar olarak tarihteki yerini aldı.

İsmail Erdal 12.09.2924

DİĞER YAZILARI İşkencenin İnsanlık Dışılığı 01-01-1970 02:00 Anılarınızı Kaleme Alarak Ölümsüzleştirin 01-01-1970 02:00 “Laiklik: Özgürlüğün ve Aydınlığın Teminatı” 01-01-1970 02:00 'Laikliğin Eğitim ve Bilim Üzerindeki Rolü: 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-8 Son bölüm 01-01-1970 02:00 “Cumhuriyetin Çınarı: Muazzez İlmiye Çığ’ın Ardından” 01-01-1970 02:00 "Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler" 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-7 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-6 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-5 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-4 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-3 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk”- 2 01-01-1970 02:00 “Nil’in Kıyısında: Kahire’de Tarihe Yolculuk” 01-01-1970 02:00 “Eğitimde Ahlak ve Değerlerin Önemi: İnsani Bir Yaklaşım” 01-01-1970 02:00 10 Kasım ve Atatürk'ün Ardından Bıraktığı Miras 01-01-1970 02:00 Orta Doğu Toplumunun Çıkmazı 01-01-1970 02:00 “Demokrasiyi Korumak: Halkın Seçtiği Yöneticilere Saygı” 01-01-1970 02:00 Özgürlüğün Sembolü Bayrak 01-01-1970 02:00 Yaşasın Cumhuriyet! 01-01-1970 02:00 “Vatan Uğruna Fedakarlık: Boğaz Şehitliği’nde Kahramanlık İzleri” 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk 3. Gün 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk İkinci Gün 01-01-1970 02:00 Kıbrıs’ta Kuşakları Birleştiren Dördüncü Buluşma 01-01-1970 02:00 ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00