3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim

İsmail Erdal

14-10-2024 15:02

3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim

“Anayasamızın Değişmez Temelleri: 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim”

Anayasamızın ilk dört maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık nedenini, temel ilkelerini ve cumhuriyet rejiminin güvencesini oluşturmaktadır. Bu maddeler, ülkemizin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak varlığını sürdürebilmesinin teminatıdır ve herhangi bir şekilde değişiklik dahi teklif edilemez. Bu noktada, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un anayasanın 3. maddesiyle ilgili tartışma yaratmaya yönelik açıklamaları son derece tehlikeli ve kabul edilemez bir girişim olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anayasamızın 1. maddesi, Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğunu açıkça belirler. Bu, ülkenin yönetim şeklinin halkın iradesiyle belirlenmesini ifade eden temel bir ilkedir ve cumhuriyetin yerine başka bir yönetim biçiminin önerilmesi dahi, Türkiye’nin kuruluş felsefesine aykırıdır. 2. madde, Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini tanımlar: demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Bu niteliklerin her biri, halkın özgürlüklerini, adaleti, eşitliği ve laik bir düzeni güvence altına alır. Anayasamızın bu maddesi, Türkiye’yi modern dünyada saygın bir devlet haline getiren en önemli ilkeleri içermektedir. 3. madde ise Türkiye Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü güvence altına alır ve resmi dilinin Türkçe, bayrağının ay yıldızlı al bayrak, milli marşının İstiklal Marşı, başkentinin Ankara olduğunu belirler. Bu maddeler, Türkiye’nin bağımsızlığı ve birliğinin sembolleridir.

Sayın Kurtulmuş’un yaptığı açıklamalar, 3. maddenin tartışmaya açılabileceği gibi bir izlenim vermektedir. Ancak anayasanın 4. maddesi, bu maddelerin değiştirilmesini ya da değiştirilmesinin teklif edilmesini dahi yasaklar. Bu dört maddenin herhangi bir şekilde tartışmaya açılması, ülkemizin temel varlık nedenlerinin sorgulanması anlamına gelir ki, bu kabul edilemez bir tehlikedir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran irade, bu maddeleri anayasa içinde koruma altına alarak, değiştirilemez olduklarını açıkça belirtmiştir. Ülkemizin istikrarı, birliği ve bütünlüğü bu maddelere dayanmaktadır. Dolayısıyla, Sayın Kurtulmuş’un meclis başkanı olarak bu maddeleri tartışmaya açma çabası, anayasal bir ihlal olmanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine yapılmış bir saldırıdır. Meclis başkanlığı, bu ülkenin en yüksek yasama organının başında olmayı, milletin iradesini temsil etmeyi ve anayasanın koruyuculuğunu üstlenmeyi gerektirir. Bu pozisyondaki bir ismin, anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddesini tartışmaya açması, milletin güvenini sarsar ve ülkemizi kaosa sürükler.

Bu ülkenin halkı, cumhuriyetin kazanımlarını kolay elde etmedi. Bağımsızlık mücadelesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik ilkeleriyle çağdaş dünyanın bir parçası haline geldi. Anayasanın ilk dört maddesi bu mücadelenin hukuki bir sonucu olarak şekillendi. Hiçbir kişi ya da makam, bu maddeleri tartışmaya açarak milletin aklıyla alay edemez, milletin değerlerine gölge düşüremez. Kurtulmuş’un temsil ettiği makam, bu hassasiyetin bilincinde olmalıdır.

Bugün bilinçli vatandaşlarımız anayasanın ilk dört maddesini çok iyi biliyor. Ancak tekrar etmek her zaman önemlidir. Bu maddeler cumhuriyetimizin teminatıdır. Milletin aklıyla dalga geçmek, bu maddeleri tartışmaya açmak, sadece anayasal düzenimizi değil, ülkemizin geleceğini de tehlikeye atar. O yüzden bu konuyu gündeme taşımak, kamuoyunu bilgilendirmek ve anayasanın bu maddelerinin teklif dahi edilemeyeceğini bir kez daha hatırlatmak şart oldu. Çünkü bu maddeler, ülkenin varoluş nedenidir ve değiştirilemez.

Cumhuriyetin temel ilkelerine, demokrasiye ve laik düzene yönelik her türlü girişimin karşısında durmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşının sorumluluğudur. Bu sorumluluğu en yüksek mevkilerde bulunan kişiler çok daha fazla taşımak zorundadır. Bu yüzden Sayın Kurtulmuş’un pozisyonunu ve anayasa konusundaki yaklaşımını bir kez daha gözden geçirmesi, milletin iradesine saygı duyması şarttır.

İsmail Erdal 13.10.2024

DİĞER YAZILARI “24 Kasım: Bir Hüzün ve Hatırlama Günü” 01-01-1970 02:00 İşkencenin İnsanlık Dışılığı 01-01-1970 02:00 Anılarınızı Kaleme Alarak Ölümsüzleştirin 01-01-1970 02:00 “Laiklik: Özgürlüğün ve Aydınlığın Teminatı” 01-01-1970 02:00 'Laikliğin Eğitim ve Bilim Üzerindeki Rolü: 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-8 Son bölüm 01-01-1970 02:00 “Cumhuriyetin Çınarı: Muazzez İlmiye Çığ’ın Ardından” 01-01-1970 02:00 "Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler" 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-7 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-6 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-5 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-4 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-3 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk”- 2 01-01-1970 02:00 “Nil’in Kıyısında: Kahire’de Tarihe Yolculuk” 01-01-1970 02:00 “Eğitimde Ahlak ve Değerlerin Önemi: İnsani Bir Yaklaşım” 01-01-1970 02:00 10 Kasım ve Atatürk'ün Ardından Bıraktığı Miras 01-01-1970 02:00 Orta Doğu Toplumunun Çıkmazı 01-01-1970 02:00 “Demokrasiyi Korumak: Halkın Seçtiği Yöneticilere Saygı” 01-01-1970 02:00 Özgürlüğün Sembolü Bayrak 01-01-1970 02:00 Yaşasın Cumhuriyet! 01-01-1970 02:00 “Vatan Uğruna Fedakarlık: Boğaz Şehitliği’nde Kahramanlık İzleri” 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk 3. Gün 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk İkinci Gün 01-01-1970 02:00 Kıbrıs’ta Kuşakları Birleştiren Dördüncü Buluşma 01-01-1970 02:00 ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek" 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00