"Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler"
Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişi, adalet ve bilime dayalı bir sistemle mümkün olmuştu. Ancak, zamanla bu temel unsurların zayıflaması imparatorluğun gerilemesine yol açtı. İbrahim Müteferrika’nın “Usûl al-Hikem fî Nîzam al-Ümem” adlı eserinde belirttiği çöküş nedenleri, Osmanlı’nın gerileme sürecinin açık bir manifestosudur. Kanunların uygulanmaması, adaletin zedelenmesi, bilime tahammülsüzlük ve rüşvetin yaygınlaşması Osmanlı’nın çöküşünü hızlandırdı. Avrupa’daki bilimsel ve teknolojik gelişmeler takip edilmedi, bu da askeri ve ekonomik gücün kaybına neden oldu.
Bu çöküşün ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde modern bir Cumhuriyet kuruldu. Atatürk, geçmişin hatalarından ders alarak laik, bilimsel ve adalet temelli bir devlet inşa etti. Eğitim reformlarıyla medreseler kapatıldı, modern okullar açıldı ve laik bir eğitim sistemi benimsendi. Hukukta eşitlik esas alındı, bilim ve teknolojide ilerleme sağlandı. Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” anlayışıyla Türkiye, çağdaş bir dünya devleti olma yolunda önemli adımlar attı.
Ancak bugün Cumhuriyetin temel değerleri tehlike altındadır. Laiklik ve bilimsel eğitim, tarikat ve cemaatlerin etkisiyle zayıflatılmakta, genç nesiller bilimden uzaklaştırılmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin ihlali ve adaletin zedelenmesi, toplumsal güveni sarsmaktadır. Devlet kaynakları ise eğitim ve üretim yerine, gösteriş projelerine harcanarak halkın refahı baltalanmaktadır.
Bu durumlar, Cumhuriyetin geleceğini tehdit etmektedir. Bizlere düşen görev, Atatürk’ün açtığı aydınlık yolu savunmaktır. Laik ve bilimsel eğitimi güçlendirmek, adaleti sağlamak ve devlet mekanizmasını şeffaf bir yapıya kavuşturmak her yurttaşın sorumluluğudur. Cumhuriyet, bizlere miras değil, geleceğe taşınması gereken bir emanettir. Bu emaneti korumak, özgür ve bağımsız bir toplumun temel şartıdır.
Tarih, bilime ve akla sırt çevirmenin bir ülkeyi nasıl çöküşe götürdüğünü açıkça göstermektedir. Osmanlı’nın hatalarından alınan derslerle kurulan Cumhuriyet, bilimin ışığında geleceğe yürümenin en somut örneğidir. Bugün bu değerleri korumak, sadece geçmişe değil, geleceğe olan borcumuzdur.
İsmail Erdal
16.11.2024, Muğla