Bayram olur da ziyafet olmaz mı!
Çocukları, konukları en iyi biçimde ağırlamak Türk geleneklerimizdendir. Bayramlarda bu davranış katmerlidir. 1 Mayıs 2007, eşi benzeri görülmemiş bir bayram oldu.
“Televizyon” adı sözcüğümüze kaç yılında girdi? TRT’nin kuruluşunun 43. Yılındayız... Radyo ile tanışmamız böyle... Sizi bilmem, ben 1974’de adını duydum. 1975’de ise ilçemizde bir sınav için gidip kaldığımız akraba evinde gördüm.
Görüntülü cam, müthiş bir alet-araç...
1 mayıs 2007’nin ve daha öncesinin görüntüleri bir arada sergilenebiliyor.
Türkiyemiz, 14-29 Nisan ve 1 Mayıs 2007 görüntüleri ile tüm dünya insanlarının ilgisini çekmiş. Gazete ve TV haberleri bu yönde bilgi aktarıyor.
“Bayram Sofrası”na bakalım: İçecek olarak “gazlı su”, yiyecekler: çene yumruğu, posta tekmesi, çamur bulamacı, tatlı olarak: biber gazlı hava tatlısı, cop sarması. Şefimizin önerisi “Cop sarması.” Fakat her şeyde olduğu gibi fazla yenmeyecek, bünyeye zararlı... Biber gazlı hava tatlısı biraz aceleye gelmiş şefin verdiği bilgiye göre... Yan etkilere neden oluyormuş vücutta...
Elbette İstanbul’da iki kutlama vardı. Yukarıda anlattığım “Taksim Yöresi” ile ilgili... Eşit bir taksim yapılmaya çalışıldı... Toplulukta bir o kadarı da özel davetli olmuş.
İstanbul’un Kadıköy’ünde ise sadece sohbet varmış. Köy Bayramı yani... Sanırım fakirlikten olacak, ziyafet yerine söz tatlısı ile yetinilmiş.
Ne diyeyim... Allah yenisini nasip etsin!
* * *
Amasya’da Atatürk Anıtı’nın önündeki 1 Mayıs Kutlaması’na en düzenli katılım ‘Taşova Yaprak Tütün İşletmesi İşçileri’nden oldu. Hepsini kutluyorum.
Hoş ve esen kalınız.
Okunma: 1131 Eklenme Tarihi: 14.05.2007 Saat: 00:34