Kahire’de Tarihe Yolculuk-6

İsmail Erdal

13-11-2024 21:26

“Kahire’nin Ölüler Şehri: Tarih ve Yaşamın İç İçe Geçtiği Bir Dünya”

Kahire gezimizin üçüncü gününde, rehberimiz bizi şehrin doğusunda, Mukattam Tepeleri’nin eteklerinde uzanan Ölüler Şehrini anlattı. Bu devasa mezarlık alanı, hem tarihi hem de günümüz yaşamı açısından oldukça çarpıcı bir yer. İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan Ölüler Şehri, Fatımiler, Memlükler ve Osmanlılar dönemlerinden kalma türbeler, camiler ve mezarlarla dolu. Ancak burası sadece bir mezarlık değil; aynı zamanda binlerce insanın yaşam mücadelesi verdiği bir mahalle.

Ölüler Şehri’nin kökeni, 7. yüzyılda birlikte mezarlık olarak kullanılmasına dayanıyor. Ancak asıl büyümesi, Fatımiler ve Memlükler döneminde gerçekleşmiş. Fatımi Halifeliği döneminde önemli aileler, alimler ve devlet adamları için büyük türbeler ve mezarlar inşa edilmiş. Bu gelenek, Memlükler ve Osmanlılar döneminde de devam etmiş ve önemli dini liderler için camiler ve türbeler eklenmiş. Tarih boyunca defin alanı olarak kullanılan Ölüler Şehri, dini ve sosyal öneme sahip bir mekan haline gelmiş.

Zamanla bu mezarlık, sadece defin alanı olmanın ötesine geçerek barınma sorunu yaşayan fakir halkın yaşam alanı haline gelmiş. Bugün binlerce insan, mezarların üzerinde inşa edilmiş evlerde ya da doğrudan mezar odalarında yaşıyor. Bu durumun temel nedenlerinden biri, Kahire’nin yoğun nüfusu ve hızlı şehirleşme sonucu ortaya çıkan barınma sorunu. Ekonomik zorluklar, fakir halkı şehir merkezinde ev kiralayamayacak duruma getirirken, mezar odaları düşük maliyetli bir barınma alternatifi sunmuş. İlginç bir şekilde, mezarlar dini ve kültürel bağlamda kutsal kabul edildiğinden, bu alanlarda yaşamak belirli bir düzeyde sosyal kabul görmüş.

Ölüler Şehri’nde yaşam koşulları oldukça zor. Altyapı eksikliği, temel hizmetlere erişim kısıtlılığı, yoğun kalabalık ve sağlıksız yaşam koşulları burada yaşayan insanların en büyük sorunları. Elektrik, su ve kanalizasyon gibi hizmetlere erişim sınırlı. Mezarların bulunduğu alan, hem ölüler hem de yaşayanlar tarafından kullanıldığından, hijyen ve sağlık koşulları oldukça kötü durumda. Buna rağmen, mezar odalarını küçük evlere dönüştüren ya da türbelerde barınan aileler, burayı kendilerine bir yuva haline getirmiş.

Ölüler Şehri’nde geçerken, tarihi değeri olan birçok yapıyı  gördük. Bunların arasında Memlük dönemine ait en önemli eserlerden biri olan Sultan Qaitbay Türbesi, İslam dünyasında önemli bir figür olan İmam Şafiî’nin türbesi ve daha birçok küçük cami ve türbe bulunuyor. Bu yapılar, İslam mimarisinin ince işçiliğini ve sanatını gözler önüne seriyor. Ancak bu tarihi eserlerin yanı başında yaşam mücadelesi veren insanlar, tarih ve modern sosyal sorunların nasıl iç içe geçtiğini açıkça gösteriyor.

Rehberimiz, Ölüler Şehri’nin bir yandan yoksulluk ve sosyal eşitsizliğin sembolü olarak görülürken, diğer yandan tarihi bir mekan ve turistik bir destinasyon olarak da ilgi çektiğini vurguladı. Mısır hükümeti, bu bölgede yaşayan insanları başka yerlere yerleştirerek Ölüler Şehri’ni bir turistik ve tarihi alan olarak restore etmek için çeşitli projeler başlatmış. Ancak bu çabalar yavaş ilerliyor ve genellikle yerel halkın direnişiyle karşılaşıyor.

Ölüler Şehri, Mısır’ın tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtırken, modern dönemdeki sosyal çelişkileri de gözler önüne seriyor. Yüzyıllardır mezarlık olarak kullanılan bu alan, bugün ölülerin ve yaşayanların birlikte var olduğu eşsiz bir yer haline gelmiş. Fakirlik ve barınma sorunları nedeniyle burada yaşamaya mecbur kalan insanlar, hayatın zorluklarına rağmen kendi topluluklarını oluşturmuş. Ölüler Şehri, tarihin, insan direncinin ve sosyal çelişkilerin bir arada yaşandığı bir sembol olarak hafızalarımızda yer

edecek.

İsmail Erdal 09.11.3024 Kahire

DİĞER YAZILARI “24 Kasım: Bir Hüzün ve Hatırlama Günü” 01-01-1970 02:00 İşkencenin İnsanlık Dışılığı 01-01-1970 02:00 Anılarınızı Kaleme Alarak Ölümsüzleştirin 01-01-1970 02:00 “Laiklik: Özgürlüğün ve Aydınlığın Teminatı” 01-01-1970 02:00 'Laikliğin Eğitim ve Bilim Üzerindeki Rolü: 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-8 Son bölüm 01-01-1970 02:00 “Cumhuriyetin Çınarı: Muazzez İlmiye Çığ’ın Ardından” 01-01-1970 02:00 "Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler" 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-7 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-5 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-4 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-3 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk”- 2 01-01-1970 02:00 “Nil’in Kıyısında: Kahire’de Tarihe Yolculuk” 01-01-1970 02:00 “Eğitimde Ahlak ve Değerlerin Önemi: İnsani Bir Yaklaşım” 01-01-1970 02:00 10 Kasım ve Atatürk'ün Ardından Bıraktığı Miras 01-01-1970 02:00 Orta Doğu Toplumunun Çıkmazı 01-01-1970 02:00 “Demokrasiyi Korumak: Halkın Seçtiği Yöneticilere Saygı” 01-01-1970 02:00 Özgürlüğün Sembolü Bayrak 01-01-1970 02:00 Yaşasın Cumhuriyet! 01-01-1970 02:00 “Vatan Uğruna Fedakarlık: Boğaz Şehitliği’nde Kahramanlık İzleri” 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk 3. Gün 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk İkinci Gün 01-01-1970 02:00 Kıbrıs’ta Kuşakları Birleştiren Dördüncü Buluşma 01-01-1970 02:00 ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek" 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00