Köy Enstitüsü Öğrencilerinin Yolculuğu

İsmail Erdal

18-01-2025 21:01

“Toprağın Kokusu, Bilginin Işığı: Köy Enstitüsü Öğrencilerinin Yolculuğu”

Ben de Köy Enstitüleri’nin dönüştürülmüş bir hali olan Akpınar Köy Enstitüsü’nden, daha sonraki adıyla Akpınar Öğretmen Okulu’ndan mezun oldum. O dönem, Köy Enstitüleri’nin ruhu hâlâ yaşıyordu. Bizler, Köy Enstitüsü’nden kalan öğretmenlerimizin rehberliğinde, onların mirasını ve eğitim anlayışını birebir yaşayarak büyüdük. Onların yaptığı yatakhanelerde yattık, hamamlarında yıkandık, yemeklerini yediğimiz yemekhanelerinde oturduk. O tarlalarda çalışıp o toprağın kokusunu içimize çekerken, sütlerinden içip ballarından yerken, Cumhuriyet’in aydınlanma idealinin bize sunduğu havayı soluduk. İşte o günlerin izleri, bugün hayatımın her anında bana rehberlik etmeye devam ediyor.

Köy Enstitüleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin en aydınlık projelerinden biriydi. Derme çatma olarak nitelendirilen o yapılar, kırsaldan gelen yoksul çocukların, yani Anadolu’nun gerçek sahiplerinin eğitimle buluştuğu, hayata hazırlandığı okullardı. Bu okullarda ne tecavüz, ne ihmalkârlıktan kaynaklanan bir yangın, ne de bir ölüm yaşandı. Çünkü bu enstitüler sadece fiziksel bir eğitim yuvası değil, aynı zamanda erdem, ahlak ve bilgelik inşa eden birer medeniyet merkeziydi.

Köy Enstitüleri’nin amacı, yoksul köy çocuklarını eğitmekle kalmayıp, onları hem köylerine hem de ülkenin geleceğine ışık tutacak liderler hâline getirmekti. O yıllarda köylerde elektrik bile yokken, bu okullar modern tarım, el sanatları ve eğitim tekniklerini kırsala taşıdı. Bu öğrenciler, öğretmen, sağlıkçı, ziraatçı olarak geri döndüler. Öğrettikleri sadece okuma yazma değil; insanlık, üretim, dayanışma ve çağdaşlaşmaydı.

Ancak bu enstitüler neden kapatıldı? Bunun sebebi, onların başarılarından duyulan rahatsızlıktır. Köy Enstitüleri, özgür düşünceyi ve üretken bireyi destekleyen bir yapıydı. Bu yapı, ne yazık ki, belirli çevrelerin güdümlü bireyler yetiştirme arzusuna ters düşüyordu. Düşünen, sorgulayan ve üreten bir nesil, dogmatik ve baskıcı düzenler için bir tehdit olarak algılandı. Bu sebeple enstitüler “komünist yuvası” gibi suçlamalarla itibarsızlaştırıldı ve kapatıldı. Aslında bu suçlama, onların gerçek misyonunu gölgelemek için bir bahaneydi.

Cumhuriyetin o ilk yıllarındaki aydınlanma meşalesi, köylerdeki bu enstitülerle Anadolu’nun her köşesine ulaşmıştı. Ancak, aydınlanmadan rahatsız olan çevreler, bu ışığı söndürmek için çalıştılar. Eğitimde üretim temelli yaklaşımı benimseyen Köy Enstitüleri, modern Türkiye’nin hayalini kuran bireyler yetiştirdi. Ama ne yazık ki, bu bireylerin yetiştiği ortam ortadan kaldırılarak, ülke karanlığa doğru bir adım attı.

Bugün baktığımızda, Köy Enstitüleri’nin izlerini hâlâ görebiliriz. Bu okullardan mezun olan öğretmenler, yazdıkları kitaplarla, anlattıkları hikâyelerle ve sürdükleri izlerle Cumhuriyet’in değerlerini yaşatmaya devam ettiler. Ancak, bu eksikliğin yerini doldurabilecek yeni bir eğitim modeli oluşturulmadığı için eğitim sistemimiz hâlâ sancılar çekmektedir.

Köy Enstitüleri, sadece köylüyü eğitmeyi değil, kırsalı üretim merkezine dönüştürmeyi de hedefledi. Her öğrenci, okul bahçesinde bir fidan diker, tarlasını sürer, marangozluk yapar, hem teorik hem de pratik bilgiyle donanırdı. Bu model, Türkiye gibi tarım toplumları için benzersiz bir fırsattı. Ancak bu ışık söndürülünce, kırsal kesim kaderine terk edildi, üretim yerine tüketim odaklı bir sistem hâkim oldu.

Sonuç olarak, Köy Enstitüleri’nin kapanması, Türkiye’nin aydınlık geleceğine vurulan en büyük darbelerden biri oldu. Ancak onların hikayesi bize çok şey öğretiyor: Eğitimin gücünü, düşüncenin dönüştürücü etkisini ve insan emeğinin neler başarabileceğini. Bugün, Köy Enstitüleri’nin mirasına sahip çıkmak, yeni kuşaklara aynı ruhu kazandırmak ve Cumhuriyetin ideallerine sadık kalmak her birimizin görevidir. O okullar, Cumhuriyetin kolonlarıydı; şimdi bu kolonları yeniden inşa etmenin yollarını aramalıyız.

İsmail Erdal

DİĞER YAZILARI “Onur ve Sorumluluk: Unutulan Değerler” 01-01-1970 02:00 47 Yıl Önce İnşa Edilen Binanın Sorumluluğu 01-01-1970 02:00 “Sarı Öküz’ü Verdiğimiz Gün Kaybettik 01-01-1970 02:00 “Emeklilik: Onurlu Bir Yaşam mı, Sessiz Bir Terk Ediliş mi?” 01-01-1970 02:00 Böl ve Yönet 01-01-1970 02:00 “Ovacık’ın Efsanesiydi, Kadıköy’de Hayal Kırıklığı Oldu” 01-01-1970 02:00 Muğla’dan Türkiye’ye Bir Uyarı 01-01-1970 02:00 Sömürülen Kıtanın Çığlığı 01-01-1970 02:00 Patrona Halil ve Şeyh Bedreddin: 01-01-1970 02:00 “Tayland gezi notları: 3” 01-01-1970 02:00 “Tayland gezi notları: 2” 01-01-1970 02:00 “Tayland Gezi Notları: 1” 01-01-1970 02:00 Kendi Seçiminin Bedeli 01-01-1970 02:00 “24 Kasım: Bir Hüzün ve Hatırlama Günü” 01-01-1970 02:00 İşkencenin İnsanlık Dışılığı 01-01-1970 02:00 Anılarınızı Kaleme Alarak Ölümsüzleştirin 01-01-1970 02:00 “Laiklik: Özgürlüğün ve Aydınlığın Teminatı” 01-01-1970 02:00 'Laikliğin Eğitim ve Bilim Üzerindeki Rolü: 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-8 Son bölüm 01-01-1970 02:00 “Cumhuriyetin Çınarı: Muazzez İlmiye Çığ’ın Ardından” 01-01-1970 02:00 "Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler" 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-7 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-6 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-5 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-4 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-3 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk”- 2 01-01-1970 02:00 “Nil’in Kıyısında: Kahire’de Tarihe Yolculuk” 01-01-1970 02:00 “Eğitimde Ahlak ve Değerlerin Önemi: İnsani Bir Yaklaşım” 01-01-1970 02:00 10 Kasım ve Atatürk'ün Ardından Bıraktığı Miras 01-01-1970 02:00 Orta Doğu Toplumunun Çıkmazı 01-01-1970 02:00 “Demokrasiyi Korumak: Halkın Seçtiği Yöneticilere Saygı” 01-01-1970 02:00 Özgürlüğün Sembolü Bayrak 01-01-1970 02:00 Yaşasın Cumhuriyet! 01-01-1970 02:00 “Vatan Uğruna Fedakarlık: Boğaz Şehitliği’nde Kahramanlık İzleri” 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk 3. Gün 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk İkinci Gün 01-01-1970 02:00 Kıbrıs’ta Kuşakları Birleştiren Dördüncü Buluşma 01-01-1970 02:00 ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek" 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00