Sömürülen Kıtanın Çığlığı

İsmail Erdal

31-12-2024 17:03

"Afrika: İnsanlığın Geleceği ve Sömürülen Kıtanın Çığlığı"

Afrika, dünyanın en büyük kıtalarından biri olarak, yalnızca yüzölçümüyle değil, sahip olduğu doğal zenginliklerle de insanlığın geleceğinde kritik bir yere sahiptir. Kıta, 30,37 milyon kilometrekarelik geniş bir alanı kaplamakla kalmaz, aynı zamanda dünya tarım arazilerinin %60’ını, altın rezervinin %40’ını, elmas rezervinin %33’ünü ve kobalt rezervinin %60’ını barındırır. Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkeleri, neredeyse tüm dünyayı doyurabilecek tarım potansiyeline sahiptir. Ancak bu kadar zenginliğin ortasında, kıtanın birçok insanı yoksulluk ve açlıkla boğuşmaktadır. Bu trajedi, Afrika’nın sömürgeci güçler tarafından uzun yıllardır sistematik olarak sömürüldüğünün en somut göstergesidir.

Afrika’nın doğal kaynakları, dünya endüstrisinin temel taşlarıdır. Özellikle kobalt ve koltan gibi mineraller, günümüz teknolojisinin kalbini oluşturan otomobil akülerinden elektronik cihazlara kadar pek çok alanda kullanılır. Ancak bu kaynakların işletilmesi ve kazancı, kıtada yaşayanların ellerinden alınmıştır. Afrika, zenginliğiyle dünyayı beslerken, kendi halkına yoksulluğu reva gören bir sistemin kurbanı olmuştur. Sömürü düzeni, kıtanın insanlarını eğitimden ve teknolojik ilerlemeden uzak tutarak, bu kaynakların yerel halkın kontrolüne geçmesini engellemiştir.

Afrika’nın zengin toprakları, aslında tüm dünyayı doyurabilecek tarımsal kapasiteye sahiptir. Ancak emperyalist güçler, kıtanın tarım potansiyelini değil, yalnızca madenlerini ve kaynaklarını sömürmeyi tercih etmişlerdir. Bu süreçte, Afrika halkını birbirine düşüren iç savaşlar, siyasi istikrarsızlık ve eğitim yoksunluğu birer araç olarak kullanılmıştır. Yerel halk, kendi kaderini tayin etmek yerine, dış güçlerin çizdiği sınırlar ve dayattığı sistemler içinde yaşamaya mahkûm edilmiştir.

Kıtadaki bu trajedi, sömürgeciliğin modern dünyada devam eden en açık örneğidir. Batı dünyası, Afrika’yı yalnızca bir hammadde kaynağı ve pazar olarak görmüş, kıtanın zenginliğini kendi endüstriyel büyümesine tahsis etmiştir. Bunun sonucunda, Afrika halkı açlık ve sefaletle boğuşurken, Batı’nın refah düzeyi artmıştır. Bu adaletsiz düzen, sadece Afrika’yı değil, tüm dünyayı tehdit eden bir dengesizlik yaratmaktadır.

Afrika’nın tarımsal ve kültürel potansiyeli, yalnızca kıtanın değil, insanlığın geleceği için bir umut kaynağıdır. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi, Afrika halkının kendi kaynakları üzerindeki kontrolünü yeniden kazanmasına bağlıdır. Eğer Afrika, kendi işletme ve üretim araçlarını devralırsa, dünya üzerindeki güç dengelerini kökten değiştirecek bir dönüşüm gerçekleştirebilir. Bu dönüşüm, yalnızca Afrika’nın değil, insanlığın ortak geleceği için de büyük bir anlam taşıyacaktır.

Afrika, yalnızca doğal kaynaklarıyla değil, kültürel zenginlikleriyle de dünya medeniyetine eşsiz bir katkı sunmaktadır. Dans, müzik, mimari ve sanat gibi alanlarda benzersiz bir çeşitliliğe sahip olan kıta, insanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Ancak bu zenginlik, aynı zamanda kıtayı sömürgeci güçlerin hedefi haline getirmiştir. Afrika’nın potansiyelinin farkına varılması ve korunması, yalnızca kıta halkının değil, tüm dünyanın sorumluluğundadır.

Bugün Afrika’nın karşı karşıya olduğu sorunlar, insanlığın ortak utancıdır. Açlık, yoksulluk ve savaşlar, kıtanın gerçek potansiyelini gölgede bırakmaktadır. Ancak bu durum, değiştirilebilir. Afrika’nın doğal kaynaklarının adil bir şekilde kullanılması, kıtadaki eğitim ve sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi, yerel ekonomilerin desteklenmesi ve halkın kendi geleceğini tayin edebilmesi için uluslararası toplumun üzerine düşeni yapması gerekmektedir.

Afrika, insanlığın geleceğini temsil etmektedir. Kıta, genç ve dinamik nüfusuyla, zengin tarım alanları ve doğal kaynaklarıyla, dünyayı doyurabilecek ve teknolojik ilerlemeyi yönlendirebilecek bir potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi, sömürgeci sistemlerin yıkılması ve adil bir dünya düzeninin kurulmasıyla mümkündür. Afrika’nın çığlığını duymak ve bu kıtanın hak ettiği geleceğe kavuşmasını sağlamak, yalnızca bir insanlık borcu değil, aynı zamanda tüm dünyayı daha yaşanabilir kılacak bir zorunluluktur.

Sömürgeci ve emperyalist devletler, Afrika’yı talan ettikleri gibi, geri kalmış ve kasıtlı olarak geri bırakılmış ülkelerde de benzer planlar uygulayarak yeni sömürgeler yaratmaktadırlar. Bu strateji, doğrudan işgal yerine, vekâlet savaşları ve iç karışıklıklar çıkararak ülkeleri kendi pazarları haline getirme amacını taşır.

Emperyalist güçler, dünyanın farklı bölgelerinde de benzer stratejiler uygulamaktadır. Güçsüz devletleri koruma bahanesiyle, bilimden uzaklaştıracak gerici yönetimleri destekleyerek, bu ülkelerin kalkınmasını engellemekte ve kendi çıkarlarına hizmet eden yönetimler oluşturmaktadırlar. Bu durum, ülkelerin iç işlerine müdahale edilerek, ekonomik ve siyasi bağımlılıklarının sürdürülmesiyle sonuçlanmaktadır.

Sonuç olarak, emperyalist devletlerin sömürgecilik stratejileri, doğrudan işgalden ziyade, vekâlet savaşları, iç karışıklıklar ve gerici yönetimlerin desteklenmesi yoluyla devam etmektedir. Bu yöntemler, hedef ülkelerin bağımsızlıklarını zayıflatmakta, kalkınmalarını engellemekte ve emperyalist güçlerin çıkarlarına hizmet eden yeni sömürgeler yaratmaktadır.

İsmail Erdal  31.12.2024 Muğla

DİĞER YAZILARI Böl ve Yönet 01-01-1970 02:00 “Ovacık’ın Efsanesiydi, Kadıköy’de Hayal Kırıklığı Oldu” 01-01-1970 02:00 Muğla’dan Türkiye’ye Bir Uyarı 01-01-1970 02:00 Patrona Halil ve Şeyh Bedreddin: 01-01-1970 02:00 “Tayland gezi notları: 3” 01-01-1970 02:00 “Tayland gezi notları: 2” 01-01-1970 02:00 “Tayland Gezi Notları: 1” 01-01-1970 02:00 Kendi Seçiminin Bedeli 01-01-1970 02:00 “24 Kasım: Bir Hüzün ve Hatırlama Günü” 01-01-1970 02:00 İşkencenin İnsanlık Dışılığı 01-01-1970 02:00 Anılarınızı Kaleme Alarak Ölümsüzleştirin 01-01-1970 02:00 “Laiklik: Özgürlüğün ve Aydınlığın Teminatı” 01-01-1970 02:00 'Laikliğin Eğitim ve Bilim Üzerindeki Rolü: 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-8 Son bölüm 01-01-1970 02:00 “Cumhuriyetin Çınarı: Muazzez İlmiye Çığ’ın Ardından” 01-01-1970 02:00 "Cumhuriyetimizin Temel Değerleri ve Günümüzdeki Tehditler" 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-7 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-6 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-5 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-4 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk-3 01-01-1970 02:00 Kahire’de Tarihe Yolculuk”- 2 01-01-1970 02:00 “Nil’in Kıyısında: Kahire’de Tarihe Yolculuk” 01-01-1970 02:00 “Eğitimde Ahlak ve Değerlerin Önemi: İnsani Bir Yaklaşım” 01-01-1970 02:00 10 Kasım ve Atatürk'ün Ardından Bıraktığı Miras 01-01-1970 02:00 Orta Doğu Toplumunun Çıkmazı 01-01-1970 02:00 “Demokrasiyi Korumak: Halkın Seçtiği Yöneticilere Saygı” 01-01-1970 02:00 Özgürlüğün Sembolü Bayrak 01-01-1970 02:00 Yaşasın Cumhuriyet! 01-01-1970 02:00 “Vatan Uğruna Fedakarlık: Boğaz Şehitliği’nde Kahramanlık İzleri” 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk 3. Gün 01-01-1970 02:00 Akpınarlılarla Tarihe Yolculuk İkinci Gün 01-01-1970 02:00 Kıbrıs’ta Kuşakları Birleştiren Dördüncü Buluşma 01-01-1970 02:00 ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek" 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00