Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma:

İsmail Erdal

17-10-2024 21:24

 

“Vatan Savunmasında İbadet ve Dayanışma: Camilerde Toplanan Savaş Vergisiyle Birlikte Güçlenelim”

Türk halkı, tarih boyunca vatan tehlikeye düştüğünde, en değerli varlığı olan canını dahi düşünmeden savaş meydanlarına koşmuş, gerektiğinde şehit olacağını bile bile vatan savunmasından geri adım atmamıştır. Milletimizin bu fedakârlığı, Kurtuluş Savaşı’ndan Çanakkale’ye kadar her cephede, her koşulda kendini göstermiştir. Bugün de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamalarda vatanın istilası ve savaş tehlikesi olduğu belirtiliyor. Bu durum karşısında elbette ki her Türk evladı, elinden gelen her türlü maddi ve manevi desteği seferber eder, gerektiğinde cepheye koşar, gerektiğinde de devletin talep ettiği vergileri ödemekten kaçınmaz. Çünkü biz, bu toprakların bedelini kanımızla, canımızla ödeyen bir milletiz.

Vergi meselesine gelince, şüphesiz ki vatandaş olarak devletimize olan sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız. Ancak bu süreci daha da kolaylaştırmak, tüm vatandaşların katkıda bulunmasını sağlamak adına, binlerce camimizin mevcut olduğu ülkemizde bir çözüm önerisi de düşünülebilir. Camiler, yalnızca ibadet edilen yerler değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın en güçlü simgelerinden biridir. Bu nedenle, her camiye gelen vatandaşın vatan savunması için sembolik de olsa bir savaş vergisi vermesi, hem dini hem de milli sorumluluklarını yerine getirdiği anlamına gelir.

Camiye giren her kişiden 20 lira gibi bir miktar alınarak, ibadetlerini yaparken aynı zamanda vatan görevine de katkıda bulunmalarını sağlamak adil ve pratik bir çözüm olabilir. Bu sadece devlete maddi destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda milletin birlik ve beraberlik ruhunu da canlı tutar. Zira camiler, bir araya gelip Allah’a yöneldiğimiz, aynı safta omuz omuza durduğumuz kutsal mekânlardır. Bu kutsal mekânlarda toplanan savaş vergisi, vatanımızı savunma uğrunda topluca atılmış bir adım olur.

Bizim halkımız, tarikatlara veya benzeri dini yapılara katıldığında, oranın liderine büyük bir saygı ve bağlılık gösterir. Tarikat liderinin elini öpmek, ona hürmet etmek, adeta bir gelenek haline gelmiştir. Bunun yanı sıra, maddi olarak da yardımda bulunmakta hiç tereddüt etmez. Cebinde ne varsa çıkarır, gönlünden kopan neyse verir, oradaki toplulukla ve liderle bir bağ kurduğunu hisseder. Hatta bu bağlılık o kadar güçlüdür ki, sadece maddi yardımda bulunmakla kalmaz, bedenen de çalışarak destek sağlar. Bir hayır işinde, bir etkinlikte, bir tatlı dağıtımında çalışmaktan geri durmaz. Çünkü bu, hem manevi huzuru, hem de toplumsal dayanışmayı artıran bir eylemdir.

Bu kültüre, bu anlayışa sahip olan halkımızın, vatan savunmasında da aynı duyarlılığı göstereceğinden en ufak bir şüphem yoktur. Nasıl ki tarikat liderine hürmet eder, onun hizmetine koşar, aynı şekilde vatan söz konusu olduğunda da aynı adanmışlığı gösterecektir. Camiler, bizim için sadece ibadet edilen yerler değil, aynı zamanda milletin manevi buluşma noktalarıdır. Bu yüzden, camiye girerken vatan savunması için sembolik bir ücret verilmesi, bizim halkımız için bir zorluk olmayacaktır. İbadetlerini huzurla yaparken, aynı zamanda vatan savunmasına da katkıda bulunacakları fikri, zaten alışkın oldukları bir davranış biçimidir.

Her camiye gelen vatandaşın gönül rahatlığıyla bu vergiyi ödeyerek, hem ibadetini yerine getireceğine hem de milli sorumluluğunu yerine getireceğine inanıyorum. Çünkü bizler, fedakârlığı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı içselleştirmiş bir milletiz. Tarikatlarda maddi ve manevi olarak nasıl bir katılım gösteriliyorsa, vatan savunması için de camilerimizde aynı katkıyı göstermek bir görevdir. Bu görev, sadece devlete maddi anlamda destek olmak değil, aynı zamanda vatan sevgisinin ve milli dayanışmanın ne kadar güçlü olduğunu dünyaya bir kez daha göstermek olacaktır.

Unutulmamalıdır ki, vatan savunması sadece silahla değil, aynı zamanda manevi ve maddi katkılarla da yapılır. Camilerimiz bu anlamda hem bir ibadet hem de bir dayanışma merkezi olabilir.

Bu öneri, hem ülkemizin mali yükünü hafifletecek hem de toplumsal dayanışmamızı güçlendirecektir. Unutulmamalıdır ki, vatan savunması sadece cephede değil, gerektiğinde vergilerle, gerektiğinde manevi ve maddi katkılarla da yapılır. Herkesin elini taşın altına koyması gereken bu zor günlerde, camilerimizin manevi gücünden de faydalanmak en doğru adım olacaktır.

İsmail Erdal 13.10.2024

DİĞER YAZILARI ‘’Minik Canların Umutlarını Çalanlar Para Hırsı Uğruna Geleceğimiz Karartılıyor’’ 01-01-1970 02:00 Tarikatların Gölgesinde Laiklik 01-01-1970 02:00 İklim Değişikliğinin Ayak Sesleri 01-01-1970 02:00 3. Maddeyi Tartışmaya Açmak Tehlikeli Bir Girişim 01-01-1970 02:00 Kız Çocukları: Eşitlik Mücadelesinde Büyüyen Hayatlar 01-01-1970 02:00 “Avcılık Spor Değil 01-01-1970 02:00 Amasya Elması 01-01-1970 02:00 Alevlerle Yazılan Özgürlük 01-01-1970 02:00 Sessiz Çığlıklarımız Ne Zaman Duyulacak? 01-01-1970 02:00 Aklın Yolu Birdir 01-01-1970 02:00 Türk çiftçisine bir an önce "KENEVİR" ekme yetkisi verilmelidir. 01-01-1970 02:00 “Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar” 01-01-1970 02:00 "Geleceğin Enerjisiyle Eğitimi Aydınlatan Öncü Adımlar" 01-01-1970 02:00 Sınıfta İmamın Yeri Olabilir mi? 01-01-1970 02:00 Çocukluk Adımlarımın Büyülü Yolculuğu 01-01-1970 02:00 Kadınlarımızın Toplumdaki Yeri 01-01-1970 02:00 İtfaiyeciler Günü: Yangın Güvenliğinin Kahramanları 01-01-1970 02:00 Dünya ile Bağlarımızı Koparmayalım: 01-01-1970 02:00 “İnsan Hayatına Teknolojinin Dokunuşu” 01-01-1970 02:00 “Dualarla Gelecek Kurulmaz: Bilimden Uzaklaşan Toplumlar Yok Olmaya Mahkum” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş: İnsanlık Tarihinin Köklerinden Günümüze Uzanan Bir Yasaklı Bitki” 01-01-1970 02:00 “Haşhaş Çiçekleri Arasında Yürüyüş: 1950'lerde Taşova'da Bir Çocukluk Hikayesi" 01-01-1970 02:00 Kenevir: İnsanlık İçin Bir Miras, Egemen Güçler İçin Bir Tehdit 01-01-1970 02:00 “12 Eylül: Türkiye’nin Karanlık Dönemi ve Kaybedilen Gelecek" 01-01-1970 02:00 “Doğanın Tacı: Gürsu’nun Sularında Hayat Bulmak" 01-01-1970 02:00 Eğitimi Korku Değil, Bilim Şekillendirmeli 01-01-1970 02:00 “Kötülüğün Yankısı: Falaris Boğası ve Adaletin Karanlık Yüzü" 01-01-1970 02:00 “Masumiyetin Katledildiği Yerde İnsanlık Utandı" 01-01-1970 02:00 1916 yılında Arap Yarımadası’nda önemli bir dönüm noktası yaşandı 01-01-1970 02:00 “Köy Enstitülerinin Işığı ve Cumhuriyetin Aydınlık Geleceği" 01-01-1970 02:00 Toprağın Üstü Altından Kıymetli 01-01-1970 02:00 Amasya, yüzyıllardır sanatın, müziğin, merkezi olmuş bir şehir 01-01-1970 02:00 Bir Akpınar Efsanesi: İbrahim Aydın’a Veda 01-01-1970 02:00 Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez: 01-01-1970 02:00