Sağlık Sen Amasya Şube Başkanı Recep Eliaçık Temmuz ayı sağlıkta şiddet raporunu şöyle açıkladı; Kamu veya özel sağlık hizmetlerinin sunumunda artık kronik bir sorun haline gelen şiddet, Temmuz ayında da hızından pek bir şey kaybetmedi.
Sağlık çalışanları, kutsal görevlerini yine şiddetin gölgesinde geçirme mecburiyetinde kaldılar.
Bilindiği üzere sağlık emekçilerinin öteden beri çok yoğun bir iş yükü bulunmaktadır.
Zorlu pandemi mücadelesi bu iş yükünü daha da artırmıştır.
Bu ağır yük, ne yazık ki sağlık birimlerinde kol gezen şiddet korkusu nedeniyle tüm çalışanların daha fazla belini bükmekte, psikolojilerini bozmakta ve onları meslekten soğutmaktadır.
Bu durumu kabul etmek mümkün olmadığı gibi sessiz kalmak, görmezden gelmek, hafife almak veyahut geçiştirmek de doğru değildir.
Doğru ve ahlaki olan, şiddet gören sağlık çalışanının yanında olup, şiddet uygulayanlardan sonuna kadar hesap sormaktır.
“Bir sağlık çalışanına uygulanan şiddetin, toplumun her ferdine uygulandığı” gerçeği temel kriter alındığında ve buna göre toplumsal duruş sergilendiğinde, sağlıkta şiddetin miniminize edileceği unutulmamalıdır.
Bu duyarlılıktan hareketle, Sağlık-Sen olarak ilkini Haziran ayında paylaşmış olduğumuz “Sağlıkta Şiddet Raporu”nun Temmuz ayı gelişmelerini de yine kamuoyuna yansıyan olayları temel alarak hazırlamış bulunuyoruz.
“Temmuz Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu” sağlıkta şiddetin can yakan bir sorun haline geldiğini açıkça gözler önüne sermektedir.
Bu kapsamda Temmuz ayına baktığımızda 14 şiddet olayının yaşandığını görüyoruz. Olaylarda 21 saldırgan yer alırken, 22 sağlık çalışanı bu olaylardaki şiddetin kurbanı olmuştur.
Yaşanan 14 olayın; 8 fiili, 2, sözlü, 3 fiili ve sözlü, 1 taciz şeklinde yaşandığı görülmekte. Yani şiddetin her türlüsü yaşanmıştır.
Alışıla geldiği üzere çoğunlukla bizzat hastalar şiddetin faili konumundalar.
14 şiddet vakasının 7’sini bizzat hastalar, 5’ini hasta yakınları ve 2’sini de kendini bilmez kimseler oluşturuyor.
Saldırganlar hakkında yapılan adli işlemler ise adeta şiddete davetiye çıkarır bir seyir izlemiştir. Şöyle ki Temmuz ayında yaşanan olaylarda 8 fail ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmışlardır. Sevindirici olan ise 13 saldırganın çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmış olmalarıdır.
Vakaların görüldüğü yerlere bakıldığında ise şiddetin sınır tanımadığını görüyoruz. 6 vaka hastanelerde, 2 vaka aile sağlığı merkezlerinde, 6 vaka ise saha çalışmalarında vuku bulmuştur.
Temmuz ayı verileri, şiddetin kimlik ayırt etmediği gerçeğini bir defa daha ortaya koymuştur. Bahsi geçen olaylarda; 5 doktor, 8 112 ekibi, 2 güvenlik görevlisi, 1 hemşire ve 6 da diğer sağlık çalışanı şiddetin kurbanı olmuşlardır.
Bu arada, geçtiğimiz dönemlerde yaşanan iki şiddet vakasının da Temmuz ayında mahkemece karara bağlandığını görüyoruz. Bu kararların ilkinde, bir diş hekimini bıçakla yaralayan saldırgana mahkeme 11 yıl 8 ay hapis cezası verdi.
Çiğli’de iki doktora sözlü ve fiili şiddet uyguladığı iddiasıyla yargılanan şahsı ise mahkeme beraat ettirmiştir.
Rapor, kamuoyuna yansıyan verilerden derlenmiştir.