Sevindi açıklamasında şunları ifade etti; Ülke olarak derin bir ekonomik buhranın içinden geçiyoruz. Tam üç yıl önce 2018 yılının Temmuz ayında, tek adam rejiminin resmen yürürlüğe girmesiyle birlikle, yaşadığımız ekonomik krizin şiddeti arttı. Kriz vatandaşlarımızın canını daha çok yakar hale geldi. Şahsım hükümetinin, halkı COV1D-19 salgınıyla mücadelede yalnız bırakmasının ardından da bu kriz tam bir buhrana dönüştü. Geldiğimiz noktada milyonlarca emekçi, memur, çiftçi, emekli, esnaf, öğrenci buhranın ortasında yaşam mücadelesi veriyor. Milyonlar işsizlikle, hayat pahalılığıyla, yoksullukla, borçlulukla ve maalesef açlıkla boğuşuyor.

 

 ŞAHLANAN BİR AVUÇ İMTİYAZLI İNSAN OLACAK

 Halkımız bu sorunlarla boğuşurken ülkeyi yönetenler, milyonların sırtına yeni yükler bindiriyor. Erdoğan'ın Şahsım Hükümeti, miting meydanlarında 'Temmuz ayında ekonomi şahlanacak" demişti ama Temmuz ayıyla beraber zam yağmuru hızlandı. Anlaşılan o ki, şahlanan yine milyonlar değil, bir avuç imtiyazlı insan olacak. Çünkü iktidar halkın gerçeklerine ve ihtiyaçlarını tamamen sırtını dönmüş durumda.

 BOZUK DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ

 1 Temmuz itibariyle elektriğe yüzde 15, doğalgaza yüzde 12, sanayi kuruluşlarında kullanılan doğalgaza yüzde 20, LPG'ye 60 kuruş, öğrenci harçlarına ise yüzde 10 zam yapıldı. Son zamlarla birlikte, sene başından beri elektriğe yüzde 22, doğalgaza yüzde 20 zam uygulanmış oldu. Tek adam rejiminin yürürlüğe girdiği günden bugüne elektrik faturaları 8 kez, doğalgaz faturaları do 13 kez zamlandı. İktidarın kurduğu bu bozuk düzen, vatandaşa sadece açlık, işsizlik ve zam getirdi. Biz bu bozuk düzeni değiştireceğiz. Demokratik hukuk devletine son verip yerine Sahsım hükümetini koyanların kurduğu bu düzeni değiştireceğiz.

 MAZOT, GÜBRE, ELEKTRİK PAHALANACAK

 İktidar rejiminin, halkın sırtına yüklediği büyük yük ve ağır ekonomik yıkım, TÜİK'in artık makyaj tutmayan enflasyon verilerinde bile görülüyor. TÜİK'in açıkladığı Haziran 2021 verilerine göre yıllık tüketici enflasyonu yüzde 17.53 ile son 2 yılın zirvesine yükseldi. Üreticinin maliyetleri ise yıllık yüzde 42.89 artışla son 32 ayın zirvesinde. Bütün bu gelişmeler, iktidar rejiminin yarattığı yıkımın, halkın sırtına yeni yükler bindireceğinin de işareti. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, bir süte sonra artan maliyetlerin tüketiciye yüksek enflasyon olarak döneceğini gösteriyor. Türk Lirası'nın döviz kurları karşısında sürekli değer kaybetmesi ise ithal girdiye mahkum edilmiş çiftçimizin, üreticimizin maliyetlerinin artacağının habercisi.

  Mazot pahalanacak, gübre pahalanacak, elektrik pahalanacak...

  Bunun üzerine bir de son zamlar önümüzdeki aylarda enflasyona yansıyacak. Açık olan bir şey var; o da iktidar rejiminin kurduğu düzen vatandasın hayatını daha pahalı, daha yaşanamaz hale getirecek.

  HAYAT PAHALILIĞI ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR

 İktidar rejimi bir yandan da yeni kurnazlıklar peşinde. Emeklilere, memurlara ve kamu işçilerine verilecek enflasyon farkları Ocak-Haziran verileriyle belirlenmesine rağmen zamlar Temmuz'da geldi. Hayat pahalılığı almış başını giderken, milyonlarca memurun ve emeklinin maaşlarına yapılacak enflasyon zammı sadece yüzde 8.45 oranında kalacak. Kamu işçilerinin alacağı zam, bu oran etrafında belirlenecek.

 TÜRKİYE BU DÜZENE MAHKUM DEĞİL

 Yurttaşlara "Porsiyonları küçültün" diyen iktidar, vatandaşın lokmasına dahi göz dikti. Hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla, borçlulukla, açlıkla mücadelede, iktidar tarafından yalnız bırakılan halk; ucube tek adam rejiminin yükünü artık kaldıramıyor. Şahsım düzeni devam ettiği müddetçe fakirleşmeye, yoksullaşmaya, geçim sıkıntısı yaşamaya devam edeceğiz. İktidarın siyasi ve ekonomik tercihleri bize bunları yaşamayı dayatıyor. Ama Türkiye bu düzene mahkum değil.

 

  KAYNAKLARI HALK YARARINA KULLANACAĞIZ

 Bu kötü gidişi biz değiştireceğiz. Türkiye'nin bütün bu sorunlardan kurtulabilmesinin yolu iktidar değişikliğinden geçiyor.

  Hiç kimsenin şüphesi olmasın, tek adam rejimine son verip halkın iktidarını kuracağız.

 Halkı zenginleştirecek olan, hayat pahalılığına son verecek olan Güçlendirilmiş Parlamenter Demokrasiyi kuracağız. Vatandaşa hesap vermeyi temeline alan demokratik hukuk devletini kurup, kamu kaynağından halk yararına kullanacağız. BİZ HAZIRIZ

  Bizleri Meclis'e gönderdiğiniz fezlekeleriniz, tehditleriniz, zorbalıklarınız korkutamaz. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da söylediği gibi, zerre kadar çekinmiyoruz. Bu ülkede hep birlikte mutlu ve müreffeh bir yaşam süreceğiz. Biz hazırız. Türkiye'yi yönetecek kadrolar hazır. Türkiye artık kendisini yeniden kuracak, yeni bir iktidar ve Güçlendirilmiş Parlamenter Demokratik sistem için sabırsızlanıyor. Halkımızın bu sabırsızlığına karşılık vermek için, hiç vakit geçirmeden, hemen erken seçim istiyoruz.