Sol Parti bugün Amasya parti binasında yaptığı toplantıda yaptığı basın açıklaması şöyledir."Göstermelik toplantılar, pansuman tedbirler iklim krizini çözmez
İklim krizi, onu yaratan emperyalist kapitalist sistemin aşılmasıyla çözülebilir
Dünyanın her yerini saran orman yangınları, seller, kuraklıklar, susuzluk gibi iklimsel ve ekolojik sorunların, açlık, yoksulluk, yetersiz beslenme gibi sonuçlarının toplumun gündelik yaşamını artan şekilde etkilediği bir dönemdeyiz. Böylesi bir düzlemde gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı COP26, milyarlarca insanın yuvası olan gezegenin ve emekçilerin geleceğinin, emperyalist pazarlıklara konu edildiği bir arena olarak karşımıza çıkmakta.
İklim krizini çözme gerekçesiyle bir araya gelen karar vericilerin, gezegenin varoluşsal bir krize sürüklemesine seyirci kalacaklarından şüphemiz yok. 1992’de kabul edilen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin ardından gerçekleşen 25 zirvede ortaya attıkları tüm vaatlere rağmen çözüme yönelik anlamlı bir adım atamayanlardan daha fazlasını beklememiz mümkün değil.
Nitekim kapitalizm iklim krizinin tarihsel itici gücüdür ve bugün dünya ekosistemlerinin %70'e yakını sermaye tahakküm altındadır. Bu anlamda emisyon artışlarının önde giden sorumlusu da, emisyon düşürmeye yönelik sorumluluklarını yerine getirmeyenler de kapitalist emperyalist devletlerdir.
Bu devletlerin hakimiyetinde COP26, ekolojik ve iklimsel krizden çıkışın ticari taahhütlere indirgediği, iklim rejiminin yeniden kendi güdümlerinde tutulabileceği bir fırsat olarak kriz yaratan sömürü ilişkilerini yeniden çizerek derinleştirecektir.
G20 liderlerinin Roma'daki Trevi Çeşmesine para atma şovları krizin kaynağının kendileri olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz ve üstünü örtmez. Cumhurbaşkanı'nın da iklim konferansına onlarca araçla gitmeye kalkması, imzaladığı Paris Anlaşması'nı nasıl uygulamayacağını ortaya sermiştir. Göstermelik toplantılar, pansuman tedbirler krizi çözmez.
Tek yol ekosistemler üzerindeki sermaye tahakkümünün sonlandırılmasıdır.
Yaşanabilir bir dünya için; geleceğimizi, insanlığı, gezegeni güvende tutmak için gezegeni vahşice sömürerek eşitsizlikleri derinleştiren ve yok oluşa sürükleyenlere karşı, anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadele, krizden en çok zarar gören emekçilerin, kadınların, gençlerin ve dünyanın yoksul toplumlarının enternasyonalist dayanışmasına dayanan ekososyalizmi çağırmaktadır."