Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Resmi Gazete’de yayımlanan ve zeytinlik alanlarda maden aranmasına izin veren yönetmeliğe sert tepki gösterdi.
Yayımlanan yönetmeliğin zeytin yasasına da aykırı olduğunu ifade eden Aytekin, “AKP memleketin yer altı yer üstü zenginliklerini satmaya devam ediyor. Bu sefer çevirdikleri film ise maden sahalarındaki zeytinlikleri talan etmek. Bir yandan maden faaliyetleri ile yer altını katlediyorlar, bir yandan da yer üstündeki doğal zenginlikleri elden çıkarıyorlar. Bu yanlıştan derhal dönülmeli.” dedi.
CHP’li Aytekin’in açıklaması şöyle:
“Resmi gazetede yayımlanan yönetmeliğe göre ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, bu faaliyetlerin bitiminde sahanın rehabilite ederek eski hale getirileceğinin taahhüt edilmesi şartıyla zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına izin verilebilecek.
AKP’nin doğayla savaşı hiç bitmedi. HES’ler, Nükleer santraller, dolgu yollar, barajlar, dağlar, maden sahaları derken ülkenin bütün güzellikleri AKP ve bir avuç sermaye grubu elinde iç edildi. Bunun son noktası ise doğayı acımasızca katleden maden şirketlerine zeytinlikleri de parçalama yetkisi vermek oldu.
Ülkenin enerji ihtiyacını karşılama cümlesi de işin gerekçesi yapıldı. Bu açıkça suçtur. Zeytinliği taşırız, verilen arazide maden faaliyeti bittikten sonra da maden şirketi ağaçlandırma yapar diyerek de bu suça haklılık kapısı oluşturmak isteniyor.
Bu zamana kadar, kaç maden sahasında arama faaliyeti bittikten sonra ağaçlandırma yapıldı?
Kazdağları’nı perişan eden Alamos Gold’a karşı binlerce insan niye yürüdü?
Çiftçiye kepek ekin diyen bir Tarım Bakanı, şimdi de zeytinlikleri taşırız, maden aradıktan sonra da şirket o alana zeytin eker diyor. Bir zeytin kaç yılda yetişiyor en ufak fikri yok.
AKP doğayla savaşıyor. Kendileri gidecek, bu iktidar bitecek. Geride yalnızca insanlar kalmayacak. Tahrip olmuş zeytinlikler, katledilmiş ormanlar, Karadeniz’in yaylalarındaki yıkımlar, maden ocaklarındaki insafsızlıklar, köstebek yuvasına dönmüş Ege dağları, baraj sebebiyle taşınıp yok edilmiş tarih, sahil yolu diye katledilen deniz dolgu alanları, yerinden yurdundan edilmiş doğal hayatın canlıları öylece kalacak.
Bu yönetmelik zeytini madenciye peşkeş çekmektir. Bu yönetmelik; zeytini kutsal görenlerin, kutsalına saldırmaktır. Bu yanlıştan derhal dönülmesi gerekmektedir.”