EĞİTİM-SEN Amasya şube başkanı Mustafa Ölgün’Öğretmenlik Meslek Kanunu’na Karşı Ortak Tutum İçin Sendikalarla Yaptığımız Görüşmeler Sonuç Vermiyor! Hâlâ Geç Değil, Birleşirsek Kazanabiliriz!
Eğitim Sen yüz yılı aşan emek ve demokrasi mücadelesi ile eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük hakları için birlikte mücadeleyi savunur. Sendikamız bu mücadelesinde siyasal iktidarların “böl ve yönet”, “baskılarla boyun eğdir”, “dayanışma kültürünü istila et, rekabete zorla!” ve “emekçileri hileli biçimde yönlendir” yaklaşımıyla emek ve demokrasi mücadelesini gerilettiğini de somut biçimde yaşamıştır.
Böylesi bir dönemde sendikamız Eğitim Sen, siyasal iktidarın emekçiler arasında ayrımlar, hiyerarşiler ve eşitsizlikler yaratarak amacına ulaştığını ve maruz kaldığımız haksızlıkları derinleştirdiğini görmektedir. Sendikamız, buna karşı emekçiler açısından üretilebilecek en güzel yanıtın ise bir araya gelmek ve ortak mücadele yürütmek olduğunu düşünmektedir.
Çünkü bizler biliyoruz ki eğitim iş kolundaki sendikaların, sendika üyesi olmayan eğitim emekçilerinin ortak bir talep etrafında birleşmesi, haklılığımızın karşılığını alabileceğimiz anahtarı bizlere verecektir.
Böyle bir sorumlulukla hareket eden sendikamız Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) taslağı ilk gündeme geldiğinde, tüm eğitim sendikalarına ortak mücadele çağrısı yapmış, ancak çağrısına yanıt alamamıştır. ÖMK yasalaştıktan sonra da sendikamız, ÖMK’nin iptali konusunda birlikte mücadele çağrısını 1 Ağustos 2022’de yinelemiştir.
Yaz ayları boyunca eğitim emekçilerinden gelen ortak mücadele çağrısı üzerine Sendikamız, eylül ayı boyunca 6 sendikayla resmi yazışmalar ve görüşmeler yapmaya başlamıştır. Görüşmelerimiz bazı sendikalarla yüz yüze görüşme, bazı sendikalarla telefon görüşmesi, bazı sendikalarla ise yazışma biçiminde gerçekleşmiştir. Ancak Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası dışındaki sendikaların ÖMK’nin iptali konusunda birlikteliğini sağlayacak bir ortaklaşma sağlanamamıştır. Diğer bir deyişle, eğitim emekçilerinden gelen çağrı üzerine ortak mücadele yürütme hedefimiz, sendika yönetimleri nezdinde karşılık bulmamış, ne yazık ki sendikal rekabet, eğitim emekçilerinin ortak mücadele talebinin önüne geçmiştir. Bazı sendikalar ise aynı masa etrafında daha çok sendika olması durumunda yer alabileceklerini belirtmiştir.
Hâlbuki sendikalar, emekçilerin çıkarlarını, haklarını ve emeğini savunmayı kendisine ilke edinmeli, sendikal mücadele perspektiflerindeki farklılıkların emekçilerin çıkarlarının önüne geçmesini engellemelidir. Biliyoruz ki bunun olabilmesinin temel koşulu da hangi sendikaya üye olursa olsun, tüm eğitim emekçilerinin ortak mücadele talebinde ısrar etmesiyle sağlanabilir.
Bu nedenle sendikal rekabeti ve siyasal iktidarın oluşturduğu korku duvarlarını aşarak yan yana gelebilmeyi ve ortak mücadele yürütebilmeyi hayati önemde görüyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı çıkan sendikalara çağrımızın sürdüğünü ve bu sendikaların hepsiyle bir araya gelmeye hazır olduğumuzu tekrar belirtiyoruz.
Unutulmamalıdır ki eğitim sendikaları bir araya gelerek ortak tutum belirlemez ise öğretmenleri birbiri ile yarıştıran, ayrıştıran, hiyerarşi yaratan ve maaş artışını sınav sonucuna bağlayan, “eşit işe eşit ücret” ilkesini yok sayan, öğretmen emeğini değersizleştiren bir eğitim yaşamını sürdürme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Sendika genel merkezlerinin bu beraberliği sağlayamaması durumunda ise eğitim emekçilerinin çaresiz olmadığını, iş yerlerimizden başlayarak herkese örnek olacak bir mücadeleyi başlatacağımızı ifade ediyoruz.
Bu kapsamda tüm eğitim emekçilerini Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali konusunda birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun veliler ve öğrenciler açısından yaratacağı yıkıma karşı da velilerimizi bizlere güç vermeye davet ediyoruz.
Eğitim Sen, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin sesi olmayı sürdürecek, gücüne güç katmaya devam edecek ve taleplerinin savunucusu olacaktır.
Biliyoruz, haklı olmak yetmez, güçlü olmak zorundayız. Birleşirsek kazanırız!