Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, özellikle İtalya’nın muhalefeti nedeniyle yıllardır devam eden müzakerelerin ardından, yeni bir iltica ve göç sistemi konusunda oy çokluğuyla anlaşmaya vardı.
Macaristan ve Polonya, anlaşma aleyhine oy kullandı. Avrupa Parlementosu tarafından kısa süre içerisinde ele alınması beklenen yeni anlaşmaya göre, sığınma şansı bulunmayan kişiler derhal sınır dışı edilecek. Sığınmacılar, AB genelinde daha adil bir şekilde dağıtılacak.
Mülteci kabul etmek istemeyen ülkeler, AB’deki varış ülkesine kişi başı 20 bin euro ödeyerek, bundan muaf tutulacak. AB üyesi 27 ülkenin adalet bakanlarının Lüksemburg’da yaptığı toplantıda, yoğun tartışmalar yaşandı. Özellikle Avrupa’ya yönelik sığınmacı akınının devam ettiği ülkelerden hangisinin “güvenli” olarak tanımlanacağı konusunda uzun süren müzakereler yapıldı.
Güvenli olarak tanımlanan ülkelerden gelen ve sığınma hakkı elde etme şansı düşük olan kişiler bu ülkelere geri gönderilecek.
AB içinde sığınmacılar açısından önemli bir varış ülkesi olan İtalya, mültecileri güvenli üçüncü ülkelere geri göndermek için daha fazla yetki istiyordu.
Özellikle Almanya ve İtalya arasında ciddi görüş ayrılıkları yaşandı. Yoğun tartışmalar sonunda Hollanda ve Danimarka’nın da desteğiyle İtalyan bakan ikna edildi.
Yaklaşık 7 yıl sonra AB üyesi ülkeler, AB Komisyonu’nun yeni önerileri üzerinde oy çokluğuyla anlaşmaya vardı.
Yeni anlaşmaya göre, göçmenler, vardıkları AB ülkesinde derhal kaydedilecek ve sığınma şansı çok düşük olanlar belirlenecek.
Sığınma şansı az olan kişiler, oldukça hızlı bir şekilde geldikleri ülkeye geri gönderilecek.
Sığınmacıların AB genelinde daha iyi dağıtılması için zorunlu ancak esnek bir dayanışma mekanizması hayata geçirilecek.
Özellikle İtalya ve Yunanistan’ın yükünü hafifletecek yeni anlaşma uyarınca, üye ülkelerin kişi başına düşen milli geliri (GSYİH) ve nüfus büyüklüğüne göre bir dağıtım yöntemi uygulanacak.
Sığınmacıları almak istemeyen AB üyesi ülkeler, varış ülkesine göçmen başına 20 euro tutarında bir katkı payı ödeyerek bundan muaf tutulabilecek.
Macaristan ve Polonya, anlaşmanın aleyhinde oy kullandı. Polonya, Malta, Bulgaristan, Slovakya ve Litvanya ise çekimser kaldı. Çek Cumhuriyeti, ülkesindeki çok sayıda Ukraynalı mülteci nedeniyle dayanışma mekanizmasından çekilmek istediğini bildirdi.
Anlaşma bu nedenle oybirliğiyle kabul edilmedi. Ancak AB nüfusunun en az yüzde 60’ını temsil eden 15 üyenin oluşturduğu “nitelikli çoğunluk”, yeni düzenlemenin kabulü için yeterli. Üye ülkelerin çoğunluğu tarafından kabul edilen yeni anlaşma, Avrupa Parlementosu tarafından ele alınacak.
Avrupa Parlementosu ve üye ülkelerin ayrı ayrı onayının ardından, muhtemelen 2024 yılından itibaren anlaşma uygulamaya konulacak. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, yeni anlaşma ile ilgili görüşmelere başlamayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
AB iltica kurallarını belirleyen Dublin Sözleşmesi’ne göre, kişinin ilk giriş yaptığı ülkede sığınma prosedürünü tamamlaması gerekiyor. Ancak özellikle İtalya ve Yunanistan’a yönelik yoğun sığınmacı akını yüzünden pratikte bunu uygulamak her zaman mümkün olmuyordu. Bu nedenle sığınmacıların engellenmeden kuzey Avrupa’ya seyahat etmelerine izin veriliyordu.
Yeni anlaşma ile bunun büyük ölçüde engellenmesi amaçlanıyor.
Bazı üye ülkelerin temsilcileri, yıllar sonra Dublin Anlaşması’nın iyileştirilmesini içeren yeni düzenlemeyi, “devrim” olarak tanımlıyor.