Cumhuriyet’imizin İlanının 100. Yıl Dönümünde, Cumhuriyet Bayramı’mızı millet olarak, büyük bir coşku, mutluluk ve gurur içerisinde kutluyoruz.
Cumhuriyet; Asil Milletimizin “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” şiarıyla, her türlü imkânsızlığa rağmen, hürriyet aşkıyla canı pahasına elde ettiği büyük bir zaferin kazanımı ve sembolüdür. Bu büyük zafer, tarih boyunca emperyalistler tarafından sömürülmüş, hürriyetinden yoksun kılınmış tüm mazlum milletlere de örnek olmuştur.
Aradan geçen bu 100 yıl da, Türkiye Cumhuriyeti her türlü zorluğa ve engele rağmen büyük bir millet ve devlet olmanın gereği olarak, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara sahip çıkarak, zalimin karşısında olmuş, coğrafyası ve ötesine barış, adalet ve refahı yaymaya çalışmıştır.
Bizler de millet olarak, Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan “Türkiye Yüzyılı’nda” kadim medeniyetimizden aldığımız güç ile eğitimden sağlığa, sanayiden ticarete, ulaşımdan enerjiye olmak üzere; spordan bilim ve sanata kadar, ekonomik, kültürel ve sosyal gelişim alanlarında, daha müreffeh bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Hiç şüphe yok ki, şanlı ecdadımızın mirasına sahip çıkmak ve bu mirası gelecek nesillere emanet etmek için Milletimizin her bir ferdi, bugün de aynı milli ruh ve kararlılığa sahiptir.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, eşsiz fedakârlıklarıyla Milletimizin gönlünde ölümsüzleşen Şehit ve Gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Aziz Milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı can-ı gönülden tebrik ediyorum.