Amasya’nın Taşova İlçesine bağlı Gemibükü köyünde bu hafta sonu dünya evine girecek olan Yasemin Eylem Koçak unutulmaya yüz tutmuş çeyiz asma geleneğini tekrar canlandırdı.

  Taşova'da dünya evine girecek olan Yasemin Eylem Koçak ve Ferhat Güney çifti, geleneksel çeyiz geleneğini modern bir dokunuşla yaşatıyor. Gelin Yasemin Eylem Koçak, evinin bir odasına yapımı tam 10 yıl süren yaklaşık 400 ile 500 adet el emeği göz nuru ürünü sergileyerek, hem aile büyüklerine hem de davetlilere unutulmaz bir deneyim sunuyor.

  Gelin Yasemin Eylem Koçak’ın Gemibükü köyündeki çeyiz odasında yer alan 60 yıllık eski çeyiz sandığı, aile tarihinin ve geleneklerinin bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Sandığın içindeki her biri özenle hazırlanmış ürünler, el işçiliğinin ne kadar değerli olduğunu gözler önüne seriyor. Sandıktan alınıp odaya yerleştirilen örtüler, iğne oyaları, patikler, yazmalar, havlular, dantel süslemeler, el yapımı takılar ve daha pek çok detaylı işçilikle hazırlanmış eşyalar yer alıyor.

  Bu hafta sonu dünya evine girecek olan gelin Yasemin Eylem Koçak, “ küçükken sürekli düğünü olan ablalarımızın evine çeyiz bakmaya giderdik. Özellikle şu ışıklara çok imrenirdim. “Bir gün bende çeyizimi asacağım” derdim. O günden beri çeyizlerimi ilmek ilmek işledim. Bu hale getirdim ve astım. Çeyizlerimi bu hale getirmem 10 yıl sürdü. El emeği göz nuru bu ürünlerim yaklaşık 400-500 civarında. Bu çeyizlerimi yaklaşık 4 gün boyunca, arkadaşlarım ve kardeşlerimle birlikte buralara tek tek astık. Bizden öncede aynı şekilde oluyormuş, ama 15-20 yıl öncesine kadar tamamen bitmiş çeyiz asma işi. Biz tekrardan canlandıralım dedik. Emek verdiğim bu çeyizlerimi herkesin ilgisine sunmak istedim. Sabahlara kadar uğraşarak yaptım, hiç biri ücret karşılığı alınmış bir ürün değildir. Hep kendi el emeğim mevcuttur. Umarım bundan sonrada çeyiz asma geleneği devam eder. Geleneklerimizi yaşatmayı istiyorum ben bir öncülük ettim. Umarım devamı gelir” dedi.

Gelinin arkadaşı Burcu Orman ise “Yıllar önce unutulmuş bir geleneği bugün Eylem gelinimizle tekrardan hayata geçirdik. Onun hayalleri vardı, tek tek işlediği el işlerinde, oyalarında, liflerinde geleceği ile alakalı planlarında özene özene işlediği bir çeyiz odasını sergiliyoruz bugün. Evet, çok öncelerden yapılıyordu. Herkesin bir hevesle yaptığı ama yaklaşık 10-15 senedir de yapılmıyor, uğraşılmıyor” diye konuştu.

Gelinin babaannesi Nafiye Koçak da 60 yıl önce kendi düğününde hediye olarak verilen sandık ve el süpürgesini torununa hediye ettiğini söyleyerek, “Bizim zamanlarımızda böyle geleneklerimiz vardı ama asamıyorduk, imkanlarımız yoktu. Ama şimdi benim torunum eski geleneklerimizi yeniden yapmaya başladı. İnşallah bundan sonrada hepsinin de olur. İnşallah bu gelenek bir müddet sürer gider. Düğünümde hediye edilen sandığımı ve süpürgemi torunuma hediye ettim” dedi.

  Yasemin Eylem Koçak ve Ferhat Güney çiftinin bu özel çeyiz koleksiyonu ve tarihi çeyiz sandığı, sadece bir gelinlikten daha fazlasını ifade ediyor. Ailelerinin ve kültürel değerlerinin yaşatılmasına olan bu bağlılık, büyük takdir topluyor ve geleneksel çeyiz kültürünün önemini yeniden vurguluyor. Çiftin bu özel günü, yıllardır yapılmayan unutulmuş olan geleneklerin tekrar yaşatılması adına hafızalara kazındı.