“24 Kasım: Bir Hüzün ve Hatırlama Günü”
Türkiye’nin yakın tarihindeki en karanlık sayfalardan biri olan 12 Eylül 1980 darbesi, yalnızca siyasi ve toplumsal hayatı değil, eğitim camiasını da derinden yaralamıştır. Darbenin ardından öğretmenler, demokratlar ve muhalifler üzerinde büyük bir baskı kuruldu. Cezaevleri, işkence odalarıyla doldu; binlerce insan sürgün edildi, görevlerinden alındı ve ailelerin bütünlüğü parçalandı. Bu dönemin sembollerinden biri de, darbecilerin ellerinde kitap sallayarak, halka nutuk atarak yaptıkları baskıcı propagandalardı.
Özellikle 1402 sayılı kanunla “sakıncalı” görülen eğitimciler işlerinden uzaklaştırıldı, sürgünlere gönderildi ve işkencelere maruz bırakıldı. Eğitimciler, toplumun en önemli yapı taşı olarak görülmesi gerekirken, adeta düşman ilan edildiler. Bu dönemde öğretmenlerin onuru, emeği ve aile bütünlüğü darbenin acımasız politikalarına kurban edildi. İşte bu karanlık tablo içinde, darbenin baş mimarları öğretmenlere bir lütufmuş gibi “24 Kasım Öğretmenler Günü”nü armağan ettiler.
24 Kasım, 1928’de Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliği”ni kabul ettiği günün yıldönümü olarak ilan edilmiştir. Ancak bu tarih, 12 Eylül rejimi tarafından öğretmenlerin gönlünü kazanmak ve toplumdaki tepkiyi yumuşatmak için bir sembol olarak kullanılmıştır. Öğretmenler, bir yandan baskı ve zulümle mücadele ederken, diğer yandan bu günü buruk bir şekilde kutlamak zorunda bırakılmıştır. 24 Kasım, o dönemin öğretmenleri için kutlama değil, baskı, sürgün ve işkencelerin hatırlatıldığı bir gün olmuştur.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 1994 yılında 5 Ekim “Dünya Öğretmenler Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu tarih, 1966 yılında UNESCO ve ILO tarafından kabul edilen “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”nin yıldönümüdür. Dünya Öğretmenler Günü, öğretmenlerin mesleki haklarının korunması, eğitimin kalitesinin artırılması ve eğitimcilerin topluma katkılarının vurgulanması amacıyla kutlanır.
Türkiye’de pek çok öğretmen, dünya genelinde eğitimcilerin haklarının savunulduğu ve uluslararası dayanışmanın sergilendiği bu anlamlı günü daha içten bir şekilde kutlamaktadır. 5 Ekim, öğretmenlerin evrensel haklarının, saygınlığının ve mücadelelerinin simgesi haline gelmiştir.
Bugün, 24 Kasım’ı hüzün ve hatırlama günü olarak anmak, 12 Eylül rejiminin eğitim camiasına yaptığı zulmü hafızalarımızda diri tutmak için önemlidir. Bu günü kutlamak, o dönemde görevlerinden uzaklaştırılan, işkencelere maruz kalan, sürgün edilen öğretmenlerimizin anısını yaşatmak ve onların mücadelesini unutmamak adına bir fırsattır.
Bu nedenle, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarken sadece bir “öğretmenler günü” olarak değil, aynı zamanda demokrasiye ve insan haklarına yapılan saldırıların anımsandığı bir gün olarak değerlendirmeliyiz. O dönemin acılarını unutmadan, mücadelemizi gelecek kuşaklara aktararak öğretmenlerimizin hak ettiği saygınlık ve onur için çalışmalıyız.
Bu vesileyle, tüm meslektaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Ancak, bu günü bir anma ve hatırlama günü olarak hafızamızdan çıkarmayalım. 12 Eylül’ün karanlık günlerinde yaşananları unutmadan, aydınlık bir gelecek için mücadeleye devam edelim. Aynı zamanda, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü de uluslararası dayanışmanın ve öğretmenlerin evrensel haklarının kutlandığı bir gün olarak hep birlikte içtenlikle yaşayalım.
24/11/2024 Muğla
Saygılarımla,
İsmail Erdal
Emekli Eğitimci Muğla