“Bafra Pidesinin Peşinde: Anılar ve Arayışlar”

Yıllar önce Bafra’da deneyimlediğim o eşsiz Bafra pidesinin tadını unutamıyorum. O günlerde aldığım her ısırık, damakta kalan o derin lezzet ve tereyağının mükemmel uyumu… Marmaris’teki tanıdık bir pideciye bu özgün tarifi uygulatma heyecanıyla doluydum, fakat umduğumuz sonucu alamadık. Bafra’daki o otantik tatları burada yakalayamadığımızı fark etmek, beni hem bir lezzet arayışına hem de geçmişle olan bağımı yeniden keşfetmeye itti.

Bafra pidesi, Türk mutfağının zengin çeşitliliğini yansıtan, özellikle Samsun’un Bafra ilçesine özgü bir lezzettir. Bu benzersiz pide, uzun, dar ve yassı biçimiyle ilk göz açtığım günlerden itibaren beni büyüledi. İç harcında kıyma, soğan, maydanoz ve baharatlar bir araya gelerek, her ısırıkta damağımda unutulmaz bir lezzet patlaması yaratırdı.

Bafra pidesinin çıtır dış yapısı ve sulu, aromatik içi her zaman dikkatimi çekerdi. Ancak, pidenin tadını gerçek anlamda bütünleyen, üzerine eklenen o ipeksi tereyağıydı. Tereyağı, pidenin zaten zengin olan lezzet profilini daha da derinleştirir ve ona hoş bir koku katar.

Bafra’da yemek ayrı bir deneyimdir; çünkü Bafra’nın yerel ustaları, bu lezzeti yıllar boyunca mükemmelleştirmiştir. Pide, sadece bir yemekten daha fazlası, bir kültür simgesi haline gelmiştir. Sıcak servis edilen Bafra pidesi, yanında ayran, turşu ve yeşilliklerle mükemmel bir uyum sağlar ve özellikle soğuk kış günlerinde, bir fincan çayın yanında, sizi hem ısıtacak hem de lezzetli bir serüvene çıkaracaktır.

Bafra pidesi, geleneksel ve modern Türk mutfak kültürünün vazgeçilmez bir parçası olarak, her geçen gün daha fazla lezzet sever tarafından keşfedilmektedir. Her lokması ile Anadolu’nun zengin tarihini ve kültürünü tatmak isteyenler için kaçırılmaması gereken eşsiz bir lezzettir. Bu pideyle tanışmam, beni hem geçmişime bağlıyor hem de damağımda kalıcı bir iz bırakıyor.

Bafra pidesi, lezzet arayışımızda özel bir yere sahiptir. Bu özgün lezzeti tatmak için üç yıl önce Sinop yolculuğumuz sırasında eşimle birlikte Bafra Yakakent e uğradık. Ancak, Muğla esnafının samimiyetini ve sıcak yaklaşımını burada bulamadık. Uzun süre oturup beklememize rağmen, aldığımız servis lakayit bir tavırla gerçekleşti. Bu durum, beklediğimiz lezzet deneyimini olumsuz etkiledi.

Bafra pidesinin kendine has lezzetini yıllardır biliyor ve seviyorum. Ancak bu seferki pide, hem yapılış olarak hem de sunum olarak beklentilerimi karşılamadı. Üstelik personelin davranışları, Bafra pidesine olan özlemimi karşılamaktan uzak kaldı.

Yolculuğumuz Yakakent e devam ederken, köşede kendi ürettiklerini satan kadınların samimiyetiyle karşılaştık. Bu kadınlar, “Benden de al” diyerek bizleri içtenlikle karşıladılar ve ihtiyacımızdan fazla olsa da onlardan alışveriş yaptık. Bu samimi ve içten yaklaşım, Bafra Yskaken te yaşadığımız hayal kırıklığını unutturdu ve Atakum’dan mutlu ayrılarak Sinop yolculuğumuza devam ettik.

Bu deneyimi dostum Bafra lı Emekli öğretmen, Akpınar Öğretmen okulu, sınıf arkadaşım Kibar Yazıcı’ya anlattığımda, esnafın gelen misafirlere karşı daha olumlu ve ilgili davranmaları gerektiğini vurguladım. Gerçekten, bir esnafın tutumu, müşterilerin deneyimini doğrudan etkiler. Umarım, Karadeniz in kenarında en güzel kumlara sahip eski ismi Gümenüz olan, Bafra Yakakent teki pideciler bu geri bildirimi dikkate alır ve misafirperverliklerini artırarak herkesin güzel anılarla ayrılmasını sağlarlar.

(Yazımda Atakum yazmıştım. Doğrusu Yakakent tir.)

İsmail Erdal 03.10.2024 Muğla