Bu Topraklarda Mustafa Kemal'ler Yenilmez:

 Zafer Bayramı ve Anıtkabir'in Simgesel Gücü

Her yıl olduğu gibi, bu yıl da 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Anıtkabir, bir kez daha milletin kalbinin attığı yer oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olan bu büyük mekân, ülkemizin dört bir yanından gelen binlerce insanın saygı ve minnetle buluştuğu, özgürlüğün ve bağımsızlığın adeta yeniden taçlandığı bir alan haline geldi. Özellikle son yıllarda, tüm baskılara, karalamalara ve Atatürk'ün mirasını unutturma çabalarına rağmen, Anıtkabir’in önemi ve ziyaretçi sayısı giderek artıyor. Bu, halkın kurucu liderini unutmamakta kararlı olduğunu ve onun gösterdiği yolda ilerlemekten vazgeçmediğini gösteriyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun mirasını yok etmeye yönelik her girişim, milletin gönlündeki yerini daha da güçlendiriyor. Bu milletin evlatları, kurucu ve kurtarıcı liderlerini tanıdıkça, ona olan bağlılıkları derinleşiyor. Özellikle genç nesiller, Atatürk’ü tanıdıkça, onun ideallerini ve devrimlerini daha iyi anlıyor ve bu anlayış, Anıtkabir’e olan ziyaretleri daha anlamlı kılıyor. Bugün Anıtkabir, yalnızca bir anıt mezar değil, aynı zamanda bir direnişin, bağımsızlık mücadelesinin ve çağdaşlaşma sürecinin sembolü olarak ziyaretçi akınına uğruyor.

Zafer Bayramı’nda Anıtkabir’i dolduran insanlar, sadece Mustafa Kemal Atatürk’e olan saygılarını sunmakla kalmıyor, aynı zamanda onun ideallerine olan bağlılıklarını da haykırıyorlar. Binlerce insanın bir araya gelerek oluşturduğu bu büyük kalabalık, bir ulusun tek yürek olarak bir araya geldiği, geçmişine ve geleceğine sahip çıktığı bir tabloyu gözler önüne seriyor. Bu tablo, ülkemizin aydınlık yarınları için bir umut ışığı oluyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gitmek, bu topraklarda yaşayan herkesin boynunun borcudur. Onun gösterdiği hedefe ulaşmak, ancak onun fikirlerini yaşatarak ve devrimlerini koruyarak mümkün olacaktır. Anıtkabir’e akın eden gençler ve her yaştan insanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna olan vefalarını ve saygılarını gösterirken, aynı zamanda onun izinden yürüdüklerinin de bir beyanını sunuyorlar.

Son yıllarda, Atatürk’ün mirasını küçümsemeye çalışan çevreler, bu aziz milletin Atatürk’e olan sevgisini asla anlayamadılar ve anlamayacaklar. Bu girişimler sadece onların yenilgisini daha da derinleştiriyor. Çünkü bu millet, Mustafa Kemal’leri unutmuyor, unutturmuyor. Atatürk’ün mirası, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın gözünde yenilmez bir güç olarak varlığını sürdürüyor.

Sonuç olarak, Anıtkabir’i dolduran bu büyük kalabalıklar, Atatürk’ün ve onun mücadelesinin bu topraklarda hala ne kadar canlı ve diri olduğunun en büyük kanıtıdır. Zafer Bayramı, sadece bir zaferin değil, bir ulusun geleceğe olan inancının da simgesidir. Bu inanç, her geçen gün büyüyerek, Anıtkabir’e ve Atatürk’e olan bağlılığı daha da güçlendirecektir. Ve unutulmamalıdır ki, bu topraklarda Mustafa Kemal’ler asla yenilmez.

İsmail Erdal 30.08.2024