Akşener

Altılı masadan kalktığında neyin olmaması gerektiğini ifade etmişti.

İmamoğlu ve/veya Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adayı olmaması.

Siyasi geleceği, iki belediye başkanını ikbali için tehdit olarak görmüştü.

Diğer ortaklar da siyasi geleceklerine İmamoğlu ve Yavaş'ı tehdit olarak görmüşler, Kılıçtaroğlu'undan, vekil rüşveti alarak hesaplarını kapattılar.

Beş yılımızı kaybettik.

Beş yıl...

Sonuçta;

İyiparti, Deva, Gelecek, Demokrat Parti, Saadet tabela partisi oldular.

Akşener,

Babacan,

Davutoğlu,

Karamollaoğlu,

Siyasi mefta oldular.

Ülkemiz kaybederken bu siyasi dehalar da kaybetti.

Akşener Hazine yardımını şahsi ikbali için kullandı.

Akp hükümeti yolsuzluk yapar ama sana yaptırmaz.

Devletin kılcal damarlarına kadar hakimler.

Yolsuzlukta yakalanan Akşener tutsak alındı.

Müstakil-özü başına bu tutsaklığın sosu, süsü, çaresizliğin resmini çizdi...bitti.

22 yıllık hükümet devlete öylesine hakim ki, aldığınız nefesi yazar.

Yeni seçilen belediye başkanları öylesine özenli harcamak zorundaki, devlet malına asla dokunmayacaklar.

İki omuzlarındanki melekler kayıt eder. Minicik bir hata hem kendilerinin siyasi geleceğini,  hem de umutları yok eder.

Tutsak düşmeyiniz!

Öyle belediye duvarına "rüşvet alan da, veren de mel'undur" sözü ile olmaz dürüstlük.

Bunu yazıp, kardeşini başkan yardımcı olarak atamış olmanız yaman çelişki. Sonuçta 15 yıl Akp'de vekillik yapmışsın, oradan gelecek görmeyince Yeniden Refah'a geçmiş, AKP eskisi politikacısı değil mi!

Hele kapı sökerek hiç olmaz!

Dürüstsen, dürüstsündür.

Beylik söze, şova gerek yok.